17. Hukuk Dairesi 2016/4241 E. , 2018/12790 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 14.03.2010 tarihinde meydana gelen ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında ... plakalı aracın kaza yapması sonucunda müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ve aile fertlerinin bir kısmının hayatlarını kaybettiğini, bir kısmının ise yaralandığını, bu kazanın davalının kanun ve mevzuata aykırı olarak gerekli önlemeleri almamasından kaynaklandığını, sürücüleri uyarıcı hiçbir işaret bulunmadığını, kaza tarihine kadar yolun yeni mucur ile kaplanmış olup bu konuda sürücülerin yeterince uyarılmadığını, mucurlama sonrasında banketlerin yeterince temizlenmediğini, kaza mahalli civarında bulunan bariyer yetersiz ve kısa tutulmuş olup kazanın daha vahim bir şekilde sonuçlanmasına neden olduğunu, davalının yapılan tespitler sonucunda da kusurlu bulunduğu tespit edilmiş olup bu nedenlerle 3.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkemenin görevsiz olduğunu, davanın yasal süresinde açılmadığını, kazanın tamamen, 2918 Sayılı KTK"nın 56/1-a ve 52/b maddelerine aykırı davranan araç sürücüsünün kusurundan kaynaklandığını, istenilen tazminat miktarının fahiş olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre;davanın kısmen kabulü ile 541,00 TL maddi tazminat ile 1.500,00 TL manevi tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı Karayoları Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı vekilinin maddi ve manevi tazminata ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde; 6100 Sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda, davalı aleyhine hükmolunan maddi tazminatın 541,00 TL, manevi tazminatın ise 1.500,00 TL olduğu görülmektedir. Karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, hüküm altına alınan maddi tazminat kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden; davalı vekilinin maddi ve manevi tazminatlara ilişkin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin, davacı lehine hükmolunan maddi ve manevi tazminatlara ilişkin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, 25/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.