11. Hukuk Dairesi 2015/2817 E. , 2016/798 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/11/2014 tarih ve 2010/346-2014/396 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 26/01/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı-karşı davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili, taraflar arasında hisse devrine ilişkin 05.01.2009 tarihli protokol imzalandığını, protokolün 8. maddesinde .... tarafından hibe başvurusu kabul edilirse kredinin %33,3 kısmının masraflar düşüldükten sonra davacıya verilmesine, yine aynı protokolün 9. maddesinde davalı tarafından şüpheli alacaklar olarak belirtilen tutarın tahsil edilmesi durumunda %36 kısmının davacıya ödenmesine karar verildiğini, ihtarnameye rağmen ödemede bulunulmadığını, ayrıca protokol imzalanırken 2008 sonu itibariyle vergi borcu doğuran/doğuracak olan faturaların dökümünün yapıldığını, oluşan toplam vergi borcuna karşılık şirketin 120.000 TL KDV iadesi alacağı ile 100.000 TL nakidin vergi borçları için kapsam dışında bırakıldığını, şirketin 2008 yılı kurumlar vergisi borcunun 16.556,54 TL olduğunu, protokol imzalanırken şirketin vergi borcu nedeniyle paylaştırma dışında bırakılan 220.000 TL"den vergi borcu olarak ödenmeyen kısmın %36"sının davacıya iadesi gerektiğini ileri sürerek, 169.100 TL ile 45.845,25 Euro"nun davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, karşı davanın ise reddini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, davacı-karşı davalıya herhangi bir borçları olmadığını, aksine protokolün 10 ve 12. maddeleri gereğince davacı-karşı davalıdan alacaklı bulunduklarını, protokolün 9. maddesinde belirtelen alacakların şüpheli olduğunu, ...."den aciz halinde bulunması nedeniyle tahsilat yapılmadığını, ...."den olan 70.000 Euro alacağın temeli olan sözleşmenin feshedildiğini, firmanın feshedilen sözleşme gereğince yapılan masraflara karşılık 22.000 Euro ödeme yaptığını, ...."den 35.400 Euro alacak yerine 20.000 Euro karşılığı anlaşıldığını, buradan davacı-karşı davalının payına düşen kısmın 7.200 Euro olduğunu, ...."ye verilen nemlendirme sisteminin
gereken performansı sağlamaması nedeniyle geri alındığını, firmadan herhangi bir tahsilat sağlanamadığını, ..."nin borca batık olması nedeniyle tahsilat yapılamadığını, ..."ye verilen cam kırma makinesinin gerektiği gibi çalışmadığı için iade edildiğini, bunun yerine yeni cam kırma makinesi imali yapıldığını, bu işlem nedeniyle 15.000 Euro masraf oluştuğunu, ...."tan alınan kredi için danışman firmaya 24.000 TL, mali müşavire rapor ücreti olarak 6.000 TL ödendiğini, davacı-karşı davalının krediden dolayı 72.450 TL alacaklı olduğunu savunarak, asıl davanın reddini istemiş, karşı davada ise davacı-karşı davalıdan 19 kalem halinde toplam 129.718,40 TL alacakları olduğunu, davacı-karşı davalının 98.370 TL alacağı düşüldüğünde davalı-karşı davacının 31.348,40 TL alacağı bulunduğunu, ayrıca davacı-karşı davalının şirketten ayrılmadan önce banka hesaplarından 283.239,26 TL nakit para kullandığını, bu parayı davalı-karşı davacı şirkete iade etmediğini, şimdilik bu alacaktan 1.000 TL talep ettiklerini ileri sürerek, 32.348,40 TL"nin davacı-karşı davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında 05.01.2009 tarihli hisse devir protokolü düzenlendiği, asıl davada davacı-karşı davalının alacağının .... kredi tutarından dolayı 78.260 TL, ..."dan 20.988,59 TL, ...."den 25.200 Euro, ...."den 12.744 Euro, ...."den 6.696 Euro olmak üzere 99.248,59 TL ve 44.640 Euro olarak hesaplandığı, karşı dava yönünden ise davalı-karşı davacının 15.718,87 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, 99.248,59 TL ve 46.640 Euro"nun davalı-karşı davacıdan tahsiline, karşı davada ise 15.718,87 TL"nin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Asıl ve karşı dava, limited şirket hisse devrinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Somut olayda, taraflar arasında 05.01.2009 tarihli hisse devir protokolü imzalanmış, hissesini devreden davacı/karşı davalının protokolün 8. maddesine göre ...."dan hibe kredisi alınırsa bunun %33,3 kısmını alacağı, yine 9. maddede davalı şirketin altı kalem halinde değişik firmalardan olan şüpheli alacaklarının tahsil edilmesi durumunda bunun %36 kısmının davacı-karşı davalıya verileceği düzenlenmiş, asıl davada davacı taraf bu istemleri dava konusu yapmış, karşı davada ise davalı-karşı davacı 19 kalem alacak talebinde bulunmuş, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporu arasında çelişkiler bulunduğu gibi, davacı-karşı davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde belirttiği bir kısım hususlar, sanki davalı-karşı davacı vekili tarafından cevap dilekçesinde ikrara konu olmuş gibi gösterilmiş, yine kök raporda bir kısım taleplerin haklı olduğu belirtilirken, ek raporda istemin yerinde bulunmadığı açıklanmış, ayrıca hükme esas alacak miktarları yönünden de raporlar arasında çelişkiler mevcut olup, bu haliyle raporun hükme esas alınarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi mümkün değildir.
Bu bağlamda, davacı-karşı davalının protokolün 9. maddesine göre 6 firmadan talep ettiği şüpheli alacaklarla ilgili olarak, kök raporda ...."den olan 18.600 Euro alacak kalemine ilişkin olarak, satılan makinenin iade alındığı, herhangi bir tahsilat yapılmadığı belirtilirken, ek raporda davalı-karşı davalının cevap dilekçesinde makinenin geri alındıktan sonra, başka firmaya aynı miktarla satıldığını açıkladığı, bu durumda alacak miktarının 6.696 Euro olduğu belirtilmiş ise de, makinenin geri alınıp başka firmaya aynı bedelle satıldığına ilişkin açıklama davacı tarafa ait olup, davalı-karşı davacı cevap dilekçesinde böyle bir ikrarda bulunmamıştır.
Yine, asıl davada ...."den olan 70.000 Euro alacağa ilişkin olarak, kök raporda sözleşmenin iptal edildiği, 27.000 Euro dışındaki alacaktan feragat edildiği, alacağın 9.720 Euro olduğu belirtilirken, ek raporda şirkete satılan makinenin iade alındığı, başka firmaya aynı fiyata satıldığı, bu durumda davacı-karşı davalı alacağının 25.200 Euro olduğu
belirtilmiş ise de, makinenin geri iade alındığı ve başka firmaya aynı fiyata satıldığına ilişkin açıklama davalı-karşı davacı vekiline ait olmayıp, aksine davacı-karşı davalının bilirkişi raporuna karşı itirazında açıkladığı ifadeye dayanmakta olup, davalı-karşı davalı vekili ise makinenin iade alındığını, halen fabrikada atıl vaziyette bulunduğunu, herhangi bir tahsilat yapılmadığını belirtmiştir.
Ayrıca, karşı davaya ilişkin olarak, davalı-karşı davacının 2 nolu istemine ilişkin olarak kök raporda alacak miktarı 15.120 TL olarak belirlenirken, ek raporda 11.539 TL olarak hesaplanmış, 12 nolu istemine ilişkin olarak kök raporda davacının alacağının 4.253 TL, ek raporda 4.178 TL olacağı açıklanmış, 13 nolu isteme ilişkin olarak kök raporda davalı-karşı davacının 11.340 TL alacaklı olduğu, ek raporda ise alacağın bulunmadığı belirtilmiştir.
Bu itibarla, mahkemece yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak, 05.01.2009 tarihli protokol maddeleri ve tarafların sözleşmeden kaynaklanan alacakları ayrı ayrı belirlenerek, bunlardan hangilerinin yerine getirildiği, borçların ne kadarının ödendiği denetime açık olacak şekilde tespit edilerek, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, çelişkili kök ve ek rapora dayanarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan alınıp yekdiğerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 26/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.