15. Ceza Dairesi 2017/28772 E. , 2021/1263 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-d, 168/2, 62/1, 52, 53 ve 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Özel belgede sahtecilik suçundan; TCK’nın 207/1, 62/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “24/10/2009” olarak gösterilmesi gerekirken, “18/10/2011” olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Sanığın, belediye tarafından kiralanan Zafer mahallesi ... adresindeki Levent Büfe isimli büfeyi, ... isimli şahıstan, resmi işlemleri amcası ... adına yapılmak suretiyle 19/11/2008 tarihinde kiralayıp işlettiği, sanığın işlettiği büfeye telefon bağlanması için 24/10/2009 tarihinde Türk Telekom Aydın Müdürlüğüne müracaat edildiği ve müşteki ... kimliği kullanılarak düzenlenen sahte abonelik sözleşmesi ile telefon bağlatıldığı ancak bu aboneliğe ait borçların ödenmediği, bu şekilde haksız menfaat temin etmek suretiyle sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
1) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Müşteki beyanı, sanık savunması, tanıklar beyanı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın eyleminin Nüfus Müdürlüğünün maddi varlığı olan nüfus cüzdanı kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmesi nedeniyle TCK’nın 158/1-d maddesinde yazılı kamu kurumunu araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, abonelik tesisi yapılan adresin sanığın işlettiği büfe olduğu, abonelik tesisinin sanığın kira dönemi içerisinde gerçekleştiği, bu işlemden sadece sanığın faydalandığının anlaşıldığı ve savunmaya bu nedenle itibar edilmediği, sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, sanığın tekerrüre esas alınan Aydın 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 18/06/2009 gün ve 2008/396 esas, 2009/473 karar sayılı ilamına konu tehdit suçunun uzlaşma kapsamında bulunması karşısında, öncelikle tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının ve 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin verdiği 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmesi nedeniyle, koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin; eksik incelemeye, delillerin takdirinde hata yapıldığına, sanığın beraatine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2) Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; sanığın müşteki ... adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı üzerinde herhangi bir sahtecilik eylemi gerçekleştirmeden, sahte imza ile abonelik sözleşmesi düzenlemesi şeklindeki eyleminin özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfının özel belgede sahtecilik olarak kabulü ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kabule göre de;
a- Sanığın tekerrüre esas alınan Aydın 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 18/06/2009 gün ve 2008/396 esas, 2009/473 karar sayılı ilamına konu tehdit suçunun uzlaşma kapsamında bulunması karşısında, öncelikle tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b-5237 sayılı TCK"nın 53.maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak, lehe olan söz konusu iptal kararı nedeniyle yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.