MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sırasında ... İli ... İlçesi ... Köyü... Mevkiinde bulunan 101 ada 1 parsel sayılı 9.043.217,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliğiyle Hazine adına; aynı köy ... Mevkiinde bulunan 184 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 3042,27 metrekare yüzölçümü ile ... adına; 182 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 19277,22 metrekare yüzölçümü ile 1/3"er paylarla ...,... ve ... adına; 182 ada 2 parsel sayılı sayılı taşınmaz 4042,38 metrekare yüzölçümü ile ... adına; 182 ada 3 parsel sayılı taşınmaz 6509,01 metrekare yüzölçümü ile ... adına; 182 ada 4 parsel sayılı 1495,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise ... adına, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tarla niteliği ile tespit ve tescil edilmişlerdir.
Davacı ..., kadastro mahkemesinde, 31.01.2008 havale tarihli dilekçesiyle Kadastro Müdürlüğüne izafeten Hazine’yi davalı göstererek; eski tapu kaydına, irsen intikale, satış senetlerine ve zilyetliğe dayanarak, dilekçesinde sınırlarını yazdığı 8 parça taşınmazın tespitinin iptali ile adına tescili istemi ile dava açmış; görevsizlik kararları nedeniyle dava dosyasının ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi üzerine Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı ..."ın daha önce 31.01.2008 havale tarihli dilekçesi ile 101 ada 1 sayılı parselle birlikte diğer parseller hakkında Kadastro Mahkemesinde açtığı davadan,101 ada 1 sayılı parsel hakkındaki dava tefrik edilmiş ve 182 ada 1, 2, 3, 4 ve 184 ada 1 sayılı parseller yönünden Orman İdaresi aleyhine açılan davanın ise husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; doğru hasma karşı 182 ada 1, 2, 3, 4 ve 184 ada 1 parseller yanında 101 ada 1 sayılı parsel hakkında bu kez eldeki dava açılmış ise de, yukarıda değinilen tefrik kararına konu olan 101 ada 1 sayılı parsel yönünden açtığı ve Kadastro Mahkemesinde açılan davaya devam edildiği, dosyada bulunan Tapu Müdürlüğünün 07.11.2018 tarihli yazısıyla da kadastro mahkemesinde davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere 3402 sayılı Kanunun 25 ve 26. Maddeleri gereğince taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmesi halinde ve askı ilân tarihleri içinde açılacak davalarda Kadastro Mahkemesi görevlidir. Dava konusu taşınmaz hakkında kadastro mahkemesinde derdest dava bulunduğundan kadastro tutanağının kesinleştiğinden söz edilemez. Hal böyle olunca, Mahkemece 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
2- 182 ada 1, 2, 3 ve 4 ve 184 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince, tapu kaydı ve köy senedi sunulan yerlerde sınırların muteber olmadığı, orman bilirkişisinin raporuna göre dava konusu yerlerin orman sayılan yerlerden olduğu, zilyetlik ile iktisap şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle Mahkemece, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesi ile karar verilmiştir. Ne var ki, yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava gerçek kişiler arasında görülen kadastro tespitine itiraza ilişkin olup, Hazine veya Orman İdaresi davada taraf olmadığı gibi, iş bu dava 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 30/2. maddesinde düzenlenen re"sen araştırma kuralına tabi davalardan da olmaması karşısında davanın gerçek kişiler arasında taleple bağlılık ilkesi çerçevesinde görülüp sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi de isabetsizdir.
Hal böyle olunca, davacının temyiz itirazları (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.