Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/10958
Karar No: 2019/2500

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/10958 Esas 2019/2500 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/10958 E.  ,  2019/2500 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 28.03.2017 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı ..., davalılardan ..., davacı Hazine vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
    KARAR

    Kadastro sırasında ... 285 parsel sayılı taşınmaz 427.150 m2 yüzölçümü ile palamutlu tarla niteliğiyle Aralık 1961 tarih 28 numaralı tapu kaydı nedeniyle; 315 parsel sayılı taşınmaz 164.800 m2 yüzölçümü ile zeytinli tarla niteliğiyle Haziran 1933 tarih 1 numaralı tapu kaydı nedeniyle; 316 parsel sayılı taşınmaz 34.100 m2 yüzölçümü ile palamutlu tarla niteliğiyle, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği nedeniyle; 317 parsel sayılı taşınmaz 7600 m2 yüzölçümü ile palamutlu tarla niteliğiyle Aralık 1961 tarih 28 numaralı tapu kaydı nedeniyle; 470 parsel sayılı taşınmaz 118.800 m2 yüzöçlümü ile zeytinli tarla niteliğiyle Eylül 1341 tarih 46 numaralı tapu kaydı nedeniyle; 558 parsel sayılı taşınmaz 12.400 m2 yüzölçümü ile tarla niteliğiyle belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği nedeniyle davalılar adına tespit edilmiştir.
    Davacılar, tapu kaydına ve mirasçılık haklarına dayalı olarak tüm taşınmazların tespitine itiraz etmiş, müdahil Hazine 285, 470 ve 558 parsel sayılı taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden oldukları, Aralık 1961 tarih 28 numaralı tapu kaydında miktar fazlası bulunduğu ve Eylül 1341 tarih 46 numaralı tapu kaydında 1/3 Hazine payı olduğu iddiasıyla tespite itiraz etmiş, müdahil ..., ... ve ... ise tespitten sonra 1990 tarihli noter satış senedine dayalı olarak davaya katılmışlardır.
    Mahkemece, davacı ... ve arkadaşlarının davalarının kısmen kabulüne kısmen reddine, katılan Hazine ile ... ve arkadaşlarının davalarının esastan, diğer katılanların davalarının ise görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm katılan ... ve arkadaşları dışındaki taraflarca temyiz edilmiş, hükmün temyizi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2006/1665- 7204 E.K. sayılı kararıyla “Mahkemece, yukarıda yazılı olduğu üzere karar verilmiş ise de, davacı-katılan ... ve arkadaşlarının işbu dava ile aynı tapu kaydına ve nedenlere dayanarak dava dışı 285, 315 ve 316 nolu parseller hakkında da açmış oldukları davaların mahkemenin 1988/163 ve 2001/1 Esas sıralarında kayıtlı olup halen derdest bulundukları getirtilip incelenen dosyalarından anlaşılmıştır. ... ve arkadaşlarının anılan davalarda da aynı kayda ve nedenlere dayanmış olmaları sebebiyle davalardan birisi hakkında verilecek kararın diğerlerinin esasını etkileyecek olması, uygulamanın sıhhati ve delillerin ona göre değerlendirilmesi bakımından usulün 45. maddesi
    uyarınca davaların birleştirilerek görülmesi zorunluluğu açıktır. Bu yön gözardı edilerek davanın ayrı görülüp sonuçlandırılması doğru değildir. davacı-davalı ... ve arkadaşları ile davalıların ve katılan Hazinenin temyiz itirazları yerindedir.” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacılar ... ve arkadaşlarının açtığı 1988/163 Esas sayılı asıl davanın, birleşen 1989/20 ve 1989/21 Esas sayılı davaların ayrı ayrı reddine, davacı ... ve ..."in birleşen 1988/67 Esas sayılı davasının reddine, davacı ..."in birleşen 1988/169 Esas sayılı davasının reddine, ..., ..., ... ve ..."ın birleşen 1988/54 (Tefrik ve Birleşme Kararı Verilen 1999/3 Dahil), 1988/57, 1989/20 ve 1989/21 Esas sayılı dosyalarda davacı ve müdahil davacı sıfatı ile açtıkları davaların ayrı ayrı reddine, müdahil Hazinenin 1988/163, birleşen 1989/20 ve 1989/21 Esas sayılı dosyalardaki davalarının ayrı ayrı reddine, müdahiller ..., ... ve ..."nin, 1988/163, birleşen 1988/57, 1989/20 ve 1989/21 Esas sayılı dosyalardaki davalarının görev yönüyle reddine, mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesinden itibaren 15 gün içinde talep halinde dosyanın tefrik edilerek görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, dava konusu 285 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tamamının 6 hisse kabul edilerek ölü ... mirasçıları adına tesciline, 315, 316, 317 parsel sayılı taşınmazlarının tespit gibi tesciline, 470 parsel sayılı taşınmazın 9 hisse kabul edilerek 3/9"unun Hazine; 6/9"unun ölü ..., ölü... ölü ...mirasçıları adına tespit gibi tesciline, 558 parsel sayılı taşınmazın 9 hisse kabul edilerek 3/9"unun Hazine; 6/9"unun ölü ..., ölü ..., ölü ... mirasçıları adına tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ve arkadaşları, ..., ..., ..., ..., ..., ..., davacı Hazine ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede genel arazi kadastrosu 1983 yılında yapılmıştır.
    Mahkemece davacıların ve müdahillerin davalarının reddi ile çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş ise de davacıların dayandığı tapu kayıtları ile çekişmeli taşınmazların kadastro tespitine esas tapu kayıtları keşif esnasında usulünce uygulanarak tapu kayıtlarının taşınmmazlara uyup uymadığı ve miktar fazlası olup olmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmemiş, yine davacı Hazinenin 285, 470 ve 558 parsel sayılı taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altıundaki yerlerden olduğu iddiasıyla ilgili olarak usulünce araştırma yapılmamıştır. Eksik araştırma ve inccelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
    O halde mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ile kadastro tespitinden 20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ... kadastrosu yapılmış ise buna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri ... tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı ... tahdit harita örneği ilgili yerlerden getirtilmeli, yine davacıların dayandığı tüm tapu kayıtları ile çekişmeli taşınmazın kadastro tespitine dayanak oluşturan tüm tapu kayıtları ilk tesis tarihinden itibaren tüm geldi ve gittleri ile birlikte getirtilmeli, kadastro sırasında revizyon görüp görmedikleri araştırılmalı, revizyon görmüş ise revizyon gördüğü kadastro parsellerine ait kadastro tespit tutanakları getirtilmeli ve bu tapu kaydına dayanılan ve çekişmeli taşınmaza komşu olan taşınmazlara ilişkin açılmış bulunan başkaca dava bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa bu dava dosyaları tespit edilerek dosya arasına alınmalı, ayrıca çekişmeli taşınmaza komşu tüm taşınmazlara ilişkin kadastro tutanaklarının, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örneklerinin ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örneklerinin temin edilerek dosya arasına alınmalı, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve ... Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev
    yapmayan bu konuda uzman ... mühendisleri arasından seçilecek üç ... mühendisi, bir ziraat mühendisi ve üç fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte büro ... sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, ... kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet ... sınır noktası bulunup röperlenmeli, ... kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazların ... kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın ... sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli, tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli, tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli, çelişki bulunmakta ise çekişmeli parseller yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak, açıklamalı, krokili rapor alınmalı; yine mahkemece getirtilen memleket haritası ve hava fotğrafları çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş ... kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi)hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği dehava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (... veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklandığ yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Yine keşifte çekişmeli taşınmazların davacıların dayandıkları tapu kayıtları ile taşınmazların tespitine dayanak oluşturan tapu kayıtları kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmelidir. Bu cümleden hareketle; taşınmazların bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları huzuru ile dava konusu taşınmazlar başında yapılacak keşifte 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmü uyarınca öncelikle davacıların dayandıkları tüm tapu kayıtları ile taşınmazların tespitine dayanak oluşturan tapu kayıtları ile dosya arasında bulunan harici satıma ilişkin noter senetleri yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kaydının haritası; haritası yoksa tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri esas alınmalı; yerel bilirkişice bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, tapu kayıtlarının sınırlarında kaçak ve yitik kişilere ait yerler bulunması halinde bu yerlerin tevzi edilip edilmediği ve tapuya bağlanıp bağlanmadığı araştırılmalı, aynı taşınmaza hem tapu kaydı hem de vergi kayıtlarının uyması halinde mülkiyet belgesi olan tapu kayıtlarına öncelik verileceğine dikkat edilmeli, taşınmazlara birden fazla tapu kaydının uyması durumunda hangi tapu kaydına üstünlük verileceği hususu ile taşınmazların harici satıma konu edilmiş olması durumunda hangi belgeye geçerlilik tanınacağı hususu 3402 sayılı Kanundaki düzenlemeler dikkate alınarak belirlenmeli, tapuya dayanan taraflar ile tapu malikleri arasındaki akdi ve ırsi
    ilişki tespit edilmeli ve uzman bilirkişiye tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilerek çekişmeli taşınmazlara dayanak tapu kayıtları ile davacıların dayandığı tapu kayıtlarının değişebilir sınırları içerdiği de dikkate alınarak 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilmek suretiyle tapu kayıtlarının kapsamı kesin olarak belirlenmelidir.
    Az yukarıda belirtilen şekilde yapılacak uygulama sonucunda çekişmeli taşınmazların tapu kayıtları kapsamında kalan bölümlerinin ... sayılan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, tapu kayıtlarının 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısında hukuki kıymetinin olup olmadığı tartışılmalıdır. Çekişmeli taşınmazların miktar itibariyle tapu kaydı kapsamı dışında kalan bölümleri var ise 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında ... içi açıklık vasfında olup olmayacağı değerlendirilmeli, yine bu bölümler hakkıdna bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşulları araştırılarak, yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... ve arkadaşları, ..., ..., ..., ..., ..., ..., davacı Hazine ve davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/04/2019 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi