21. Hukuk Dairesi 2018/5280 E. , 2019/2339 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenler ile temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davalılar ...-... Yapı Elektrik İnş. San. Tic. Ltd. Şti ve ...İnş. A.Ş.nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
Dava 20/06/2011 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 8,1 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının maddi ve manevi zararlarının karşılanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulü, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulü ile 101.967,90 TL maddi, takdiren 15.000,00 TL. Manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/06/2011 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; SGK tarafından olayın iş kazası olduğunun tespit edildiği, hükme esas bilirkişi kusur raporunda olayın meydana gelmesinde, kazalı sigortalının % 10, davalıların ise toplamda % 90 oranında kusurlu bulunduklarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık maddi zararın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Sigortalının yada iş kazasında ölüm halinde hak sahiplerinin açtıkları maddi tazminat davalarında maddi zarar kazalının gerçek net ücreti üzerinden yapılacak hesaplama ile belirlenmelidir. Sigortalının maddi tazminatının saptanmasında ilke olarak öncelikle
tazminat hesabını doğrudan etkileyecek olan sigortalının gerçek ücretinin açıkça saptanması gerekmektedir. Gerçek ücretin ise işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarından saptanacağı, işçinin imzasının bulunmadığı iş yeri ve sigorta kayıtlarının nazara alınamayacağı, işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarının bulunmaması durumunda işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret göz önünde tutularak belirlenmesi gerektiği, Dairemizin giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşlerindendir.Somut olayda, iş kazası sonucu sürekli işgöremezliğe sigortalının kalıpçı olduğu dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden belli olmaktadır. Mahkemece emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret araştırılmamıştır. Hükme esas 05/04/2016 tarihli hesap bilirkişisi raporunda, ...-... Şti vekilinin beyan dilekçesinin ekinde sunulan banka hesap hareketlerinden, davacıya kaza tarihinden sonra temmuz ayı ücreti olarak 1.650,00 TL ve Ağustos ayı ücreti olarak da 1.650,00 TL ödenmiş olduğunun anlaşıldığı ve yapılan bu ödemelere itibar edilmek suretiyle sigortalının ücretinin aylık 1.650,00 TL (asgari ücretin yaklaşık 2,5 katı) üzerinden yapılan hesabın hükme esas alınması hatalı olmuştur.Yargıtay kararlarında istikrar kazanmış uygulamaya göre hakkaniyete uygun maddi tazminatın tespiti açısından, öncelikle davacının imzasını taşıyan ve aynı iş yerinde aynı statüde çalışan diğer işçilerin maaş bordrolarının temini, imzalı bordroların temin edilmemesi halinde ise sigortalının olay tarihindeki yaşı, kıdemi ve yaptığı iş dikkate alınarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TÜİK ve sendika haricinde ilgili meslek odalarından ücret araştırması yapılmak suretiyle davacının alabileceği ücretin belirlenmesi gerekmektedir. Öte yandan yapılacak yeni hesapta usuli kazanılmış hak da dikkate alınarak temyize konu kararda itibar edilen 05/04/2016 tarihli hesap raporundaki verilerin gözönünde bulundurulması, esas alınan ücretin aşılmaması, işlemiş devrenin bu raporda kabul edilen tarihten ileri çekilmemesi ve bu rapordan sonra yürürlüğe giren asgari ücretteki farkların rapora yansıtılmaması suretiyle maddi tazminat alacağının belirlenmesi gerekmektedir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 26/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.