Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2784
Karar No: 2016/797
Karar Tarihi: 26.01.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/2784 Esas 2016/797 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/2784 E.  ,  2016/797 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/11/2014 tarih ve 2014/377-2014/376 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı-karşı davada davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 26/01/2016 günü hazır bulunan davacı-karşı davalı vekili Av. ... ile davalı-karşı davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl ve birleşen davada davacı-karşı davada davalı vekili, davalının ticari ilişki nedeniyle borcuna istinaden 31.01.2007 keşide tarihli 15.000 TL, 31.04.2007 keşide tarihli 15.000 TL iki adet çek ile 15.04.2007 vadeli 10.000 TL, 10.05.2007 vadeli 10.000 TL tutarlı iki adet bono verdiğini, yasal süresinde bankaya ibraz edilen çeklerin karşılığının bulunmadığını, bonoların da protesto edildiğini, çek ve bono bedellerine ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığını, davalının faiz ve ferilerine mahsup edilmek kaydıyla 60.775 TL ödemede bulunduğunu, alacağın aslına yönelik ödemeler devam etmeyince icra takibine kaldığı yerden devam edildiğini, takip yenileme dilekçesinin davalıya bildirildiğini, davalının bunun üzerine takibe konu çeklerin zamanaşımına uğradığından bahisle itiraz ettiğini, icra hukuk mahkemesince çeklerin zamanaşımına uğraması nedeniyle takibin iptaline karar verildiğini, çek ve bono ana paralarının ödenmediğini, davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, asıl davada 30.000 TL çek, birleşen davada 20.000 TL bono bedelinin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen davada davalı/karşı davada davacı vekili, icra hukuk davasında borçlarının olmadığının belirlendiğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiş, karşı davada ise davacıya 10.090,02 TL fazla ödeme yaptıklarını ileri sürerek, 10.090,02 TL"nin tahsilini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı tarafın davalı ile aralarında karz ilişkisi olduğunu beyan ettiği, talebin 818 Sayılı BK"nın 306 ve devamı maddelerinden kaynaklanan karz sözleşmesine dayalı alacak davası olduğu, 6762 Sayılı TTK"nın 644. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşmeye dayanılmadığı, karz akdinde zamanaşımı süresinin BK"nın 309. maddesine göre 6 ay olarak belirlendiği, borçlunun temerrüdünün çeklerin keşide tarihi itibariyle gerçekleştiği, çekler nedeniyle zamanaşımı süresinin dolduğu, davacının bonolar nedeniyle alacağının bulunmadığının belirlendiği, davalının 10.990,22 TL fazla ödeme yaptığı gerekçesiyle, asıl ve birleen davanın reddine, karşı davanın kabulüne, 10.090,22 T"nin tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada davacı-karşı davada davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, davalıdan 31.01.2007 keşide tarihli, 15.000 TL bedelli, 31.04.2007 keşide tarihli, 15.000 TL bedelli iki adet çek ile 10.05.2007 vade tarihli, 10.000 TL, 15.04.2007 vade tarihli, 10.000 TL bedelli iki adet bono aldığını, kambiyo senedine mahsus icra takibi sonucunda 60.775 TL kısmi ödeme yapıldığını, sonradan ödemelerde aksamalar olunca icra takibi için yenileme dilekçesi verdiklerini, davalının icra hukuk mahkemesine şikayet davası açması sonucu, çeklerin en son yapılan işlemden itibaren zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, takibin iptaline karar verildiğini, çeklerin ve bonoların takip hukuku yönünden zamanaşımına uğrama ihtimaline binaen, davalının sebepsiz zenginleşmesine sebebiyet verilmemesi için alacak davası açıldığını belirtmiş, cevaba cevap dilekçesinde ise 6762 Sayılı TTK"nın 644. maddesine atıf yapılmış, mahkemece 24.12.2013 tarihli duruşmada davalı ile aralarında temel ilişkinin bulunup bulunmadığının sorulması üzerine, davacı vekili çek ve bonoların karz ilişkisi nedeniyle verildiğini belirtmiş, mahkemece dava konusu çeklerle ilgili olarak taraflar arasında karz ilişkisi bulunduğu, 818 Sayılı BK"nın 309. maddesi uyarınca 6 aylık zamanaşımı süresine tabi olduğu, borçlunun temerrüdünün çeklerin keşide tarihi itibariyle gerçekleştiği gerekçesiyle, çeklere ilişkin asıl davanın zamanaşımı süresi dolduğundan reddine karar verilmiş, birleşen davada ise hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının yaptığı ödemelerin çek ve bonolara göre ayrı ayrı hesaplanması sonucu, birleşen davada ve karşı davada davalının fazla ödeme yaptığından bahisle, birleşen davanın reddine, karşı davanın ise kabulüne karar verilmiştir. Oysa, yukarıda açıklandığı gibi davacının asıl ve birleşen davadaki talebi 6762 Sayılı TTK"nın 644. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşmeden doğan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, davanın çekin zamanaşımına uğramasından itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir, 818 Sayılı BK"nın 133/1 maddesi uyarınca kısmi ödemeler zamanaşımını keser. TTK"nın 692/5. maddesine göre keşide yeri çekin zorunlu unsurlarındandır. TTK"nın 644. maddesi gereğince sebepsiz zenginleşmeye dayalı davası açılabilmesi için çekin zorunlu şekil şartlarını taşıması gerekir.
    Somut olayda, davalı tarafın 19.01.2009-30.11.2010 tarihleri arasında çek ve bonolara ilişkin olarak kısmi ödemeler yaptığı, asıl davanın 14.03.2012 tarihinde açıldığı, 31.04.2007 keşide tarihli, 15.000 TL bedelli çekte keşide yerinin bulunmadığı hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
    Bu itibarla, mahkemece 31.04.2007 keşide tarihli, 15.000 TL bedelli çekle ilgili olarak taraflar arasında karz ilişkisi bulunduğu, zamanaşımı süresinin 818 Sayılı BK"nın 309. maddesi uyararınca 6 ay olduğu gerekçesiyle, asıl davaya yönelik talebin reddine karar verilmesi doğru değil ise de, keşide yeri bulunmayan ve çekin zorunlu unsurlarını taşımayan 31.04.2007 keşide tarihli ve 15.000 TL bedelli çekten dolayı TTK"nın 644. maddesine dayalı olarak talepte bulunulamayacağından, mahkemenin yukarıda anılan çeke ilişkin red kararının bu değişik gerekçe ile sonucu itibariyle doğru olması nedeniyle, asıl ve birleşen davada davacı/karşı davada davalı vekilinin, asıl davada 31.04.2007 keşide tarihli ve 15.000 TL bedelli çeke ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Öte yandan, asıl davada 31.01.2007 keşide tarihli, 15.000 TL bedelli çeke ilişkin olarak, taraflar arasında karz ilişkisi bulunduğu, zamanaşımı süresinin 818 Sayılı BK"nın 309. maddesine göre 6 aylık zamanaşımına tabi olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere davacı 6762 Sayılı TTK"nın 644. maddesine göre sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak talepte bulunmuş olup, zamanaşımı süresi çekin zamanaşımına uğramasından itibaren 1 yıldır, 818 Sayılı BK"nun 133/1 maddesi uyarınca kismi ödemeler zamanaşımı keser.
    Bu itibarla, mahkemece davalının yaptığı kismi ödemeler değerlendirmeksizin, TTK"nın 644. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşmeden doğan talebin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı tartışılmaksızın, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    3- Bozma neden ve şekline göre, birleşen dava ve karşı davaya yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: 1-Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı/karşı davada davalı vekilinin, asıl davada talepte bulunduğu 31.04.2007 keşide çeke ilişkin temyiz itirazlarının sonucu itibariyle hükmün doğru olması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı/karşı davada davalı vekilinin, asıl davaya yönelik temyiz itirazının kabulü ile hükmün anılan taraf yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan bozma neden ve şekline göre birleşen ve karşı davaya yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi