19. Hukuk Dairesi 2015/13628 E. , 2015/14963 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2014
NUMARASI : 2011/509-2014/63
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya mal ve hizmet karşılığı toplam 28.902,59-TL" lik fatura kesildiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine 08.06.2011 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, davalının ihtarnameye itiraz etmediğini ve yapılan görüşmeler neticesinde alacağın 20.486,40-TL’ sini ödediğini, ancak bakiye alacak ödenmediğinden davalı aleyhine İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün 2011/8782 sayılı dosyasından icra takibine geçtiklerini, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkili şirket arasında tedarikçi anlaşma formu akdedildiğini, davacı tarafından müvekkili şirkete düzenlenen ve icra takibine konu edilen tüm mal bedeli faturalarının davacının cari hesabına işlendiğini ve vadesi geldiğinde davacı tedarikçiye ödendiğini, taraflar arasındaki anlaşma formuna uygun olarak müvekkili şirket tarafından düzenlenen faturaların ise tümünün davacı nezdindeki müvekkili şirket cari hesabına işlenmemesi nedeniyle taraflar arasında mutabakatın sağlanamadığını, müvekkilinin düzenlediği tüm faturaların anlaşmaya uygun olduğunu, herhangi bir borçlarının olmadığını savunarak, davanın reddini ve davacı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve bilirkişi raporlarına göre, taraflar arasındaki cari hesaba dayalı yürütülen ticaret nedeniyle gerçek borç veya alacağın tespiti için, taraflar arasındaki cari hesapların mutabakatının sağlandığı tarihlerin taraflarca tespit edilerek, bundan sonraki yıllara ilişkin ticari defterlerinin ve kayıt dayanağı belgelerinin asılları ile birlikte sunulması ve incelenmesi gerektiğinin bildirildiği, bu yönde bir belge ve fatura sunulmadığından davacının davasının sübut bulmadığı gerekçeleriyle, davanın ve davalının şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu her iki tarafın da kabulünde olup, uyuşmazlık; mal tedariki ilişkisinde davacının davalıdan faturaya dayalı bir alacağı bulunup bulunmadığı hususuna ilişkindir. Davalı vekilinin davaya verdiği cevabında, davacı tarafından müvekkili şirkete düzenlenen ve icra takibine konu edilen tüm mal bedeli faturalarının davacının cari hesabına işlendiğini ve ödendiğini, ancak, anlaşma formuna uygun olarak müvekkili şirket tarafından düzenlenen faturaların ise tümünün davacı nezdindeki müvekkili şirket cari hesabına işlenmemiş olması nedeniyle taraflar arasında mutabakatın sağlanamadığını beyan ettiği, düplik dilekçesinde de, davacının ihtarında belirttiği tüm faturaların defterlerine işlendiğini, bu nedenle ihtara itiraz edilmediğini, ancak davacının ticari ilişki süresince teamül haline gelen ve daha önceleri davacı tarafça da kabul edilip cari hesaptan düşülen birkısım faturaları sebepsiz bir şekilde kabul etmemesinden dolayı uyuşmazlığın çıktığını beyan ettiği görülmüştür. Buna göre, davacı tarafından davalıya satışı yapılan malların davalıya teslim edildiği konusu tarafların kabulündedir. Ancak, taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde, davalı yanın davacıya düzenlediği faturalardaki hizmetleri sunduğunu davalının usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Benimsenen bilirkişi raporu kapsamından anlaşıldığı üzere; davalının bu konuda düzenlediği faturaların sadece kendi ticari defterlerinde kayıtlı olması davalının savunmalarının ispatı için yeterli değildir.
O halde, yanlar arasında akdolunan sözleşme hükümleri de gözetilerek, aralarındaki ticari ilişki çerçevesinde davalının davacıya düzenlediği faturalar uyarınca davacıya mal veya hizmet verip vermediğinin araştırılarak, gerektiğinde yeniden bilirkişi incelemesi de yaptırılıp, tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.