15. Ceza Dairesi 2019/6166 E. , 2019/10627 K.
"İçtihat Metni"Dolandırıcılık suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 18/09/2018 tarihli ve 2018/9292 soruşturma, 2018/16566 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin Samsun 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 23/10/2018 tarihli ve 2018/5064 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 05/07/2019 gün ve 94660652-105-55-7211-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/07/2019 gün ve 2019/73862 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Buna göre, müştekinin kardeşleri ile birlikte Samsun"da bir dükkan almaya karar verdiği ve bu amaçla komisyoncu... aracılığı ile ... isimli kişinin iş yerini satın almak amacıyla bu kişinin yanına giderek işyerini beğenmesi üzerine, öncelikle..."ün isteği üzerine gayrimenkul danışmanı olan şüpheli ... tarafından hazırlanan 12/04/2014 tarihli alım satım ön anlaşmasını imzaladıkları ve bu anlaşmadan bir hafta sonra da tapuda resmi devir işleminin yapıldığı, ..."ün komisyon bedeli olarak 50.000,00 Türk lirasını peşin olarak almasını müteakip, müştekinin söz konusu gayrimenkulün kiraya verilmesi için yeniden ... ile anlaştığı, ancak iki aylık süre zarfında herhangi bir kiralama çalışmasında bulunmaması nedeniyle ... isimli emlak şirketi aracılığı ile iş yerinin kiralık olduğuna yönelik ilan verdiği ve afiş astırdığı, ancak şüphelinin söz konusu afişin indirilerek kendi afişlerinin asılmasını istemesi ve bunu kabul etmemeleri üzerine de daha önceki alım satım ön anlaşmasını icraya vererek ödenmiş olan komisyon ücretini yeniden talep etmesi üzerine kendilerinin de icra mahkemesine yaptıkları itirazın reddedildiği ve bu şekilde dolandırıldıklarından bahisle şikayetçi olduğu olay kapsamında;
12/04/2014 tarihli “alım satım ön anlaşması” belgesi dosya arasına alınmadan ve buna dayalı olarak sözleşme hükümlerinin nelerden ibaret olduğu tespit edilmeden, keza icra takibine ilişkin icra dosyası ile itiraza ilişkin icra hukuk mahkemesi dosyası soruşturma dosyası arasına getirtilmeden, satıcı ..., ..."in muhasebecisi ..., müştekinin babası ... ve şüphelinin beyanında geçen ..."nin tanık sıfatıyla ifadeleri alınmadan, toplanacak delillerin sonucuna göre, “bedelsiz senedi kullanma” veya "açığa atılan imzanın kötüye kullanılması" suçlarının oluşabileceği de dikkate alınmadan, eksik soruşturmaya dayalı olarak şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği dikkate alındığında, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müştekinin; emlakçılık yapan şüpheli aracılığıyla bir dükkan satın aldığı ve ön alım satın sözleşmesinde emlak komisyoncusu olarak şüphelinin yazıldığı, devir sonrasında şüpheli tarafından müştekiye 50.000 TL bedel ödendiği ancak şüphelinin bunu inkar ederek sözleşme üzerinden komisyon bedelini icra müdürlüğü vasıtasıyla tahsil ettiği iddiasından ibret olayda; gerek mevcut dosyada gerek ise itirazın iptaline dair hukuk mahkemesi dosyasında mükerrer ödemeye dair herhangi bir yazılı delil sunulamadığı, olayda dolandırıcılık kastını ortaya koyan hileli hareketlerinde bulunmadığı nazara alındığında; Samsun Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 18/09/2018 tarihli ve 2018/9292 soruşturma, 2018/16566 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin Samsun 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 23/10/2018 tarihli ve 2018/5064 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 04/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.