19. Hukuk Dairesi 2015/9582 E. , 2015/14953 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya(Kapatılan) 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2013
NUMARASI : 2013/70-2013/176
Taraflar arasındaki menfi tespit/alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Mahkemece davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen 27.03.2012 tarihli ilk hüküm davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 15.10.2012 tarihli kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan 2012/7657 E., 2012/14985 K. sayılı bozma ilamında "...Dava ıslah ile satış akdinin geçersiz olduğu ve ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Taraflar arasında biçer döver satışı için anlaşıldığı ve bedel olarak davalıya ait bir aracın 5000 TL bedel ile davacıya teslim olunduğu ve ayrıca 3 adet bono verildiğinde uyuşmazlık yoktur. Davacı bonolardan 11.000 TL tutarlı olanı ödemiş ve geri almıştır. Bu durumda akdin geçersiz olduğu anlaşıldığından davalıya verilen aracın ve kanıtlanan 11.000 TL ödemenin istirdadı ile biçerdöverin davalıya iadesine karar verilmek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir..." denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda, Konya 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/717 E. sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda verilen 24/04/2012 tarih ve 2012/846 sayılı karar ile kaçak olması nedeniyle biçerdöverin müsaderesine karar verildiği, bu kararın kesinleştiği, taraflar arasında biçerdöver satışı yapıldığı ve herbiri 11.000 TL bedelli üç adet bononun davalıya verildiği, ayrıca 2. el bir aracın da davacı tarafından davalıya verildiği, biçerdöverin satışı konusunda şekil şartlarına uyulmadığı, keza bono bedeli karşılığı davalıya devredilmesi düşünülen aracın da halen davacı adına kayıtlı olup, bu harici satışın da geçersiz olduğu, herkesin aldığını karşı tarafa iade edeceği, her ne kadar bozma ilamında biçerdöverin davacı tarafından davalıya iadesine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, müsadere nedeniyle bunun uygulanma imkanının bulunmadığı, davacının 11.000-TL bedelli bonolardan birini ödediği ve bonoyu alıp yırttığı iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiği, davalı vekilinin 27/03/2012 tarihli duruşmada imzalı beyanı ile açıkça “böyle bir tahsilat yapmadık” savunması yerine, neden davacının iddiasına üstünlük verildiği açıklanmadan yapılan Yargıtay 19. H.D." nin 15.10.2012 tarih 2012/7657 E. - 2012/14985 K. sayılı bozma ilamının yasa ve dosya içeriğine uygun olmadığı gerekçeleriyle daha önce verilen kararda direnilmesine ve davanın kısmen kabulü ile, davacının takiplere konu bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitine ve diğer taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu" nun 2013/19-1730 E.- 2015/1073 K. sayılı ilamı ile yeni bir hukuki gerekçeye ve hukuki olguya dayalı olarak verilen karar bakımından direnme kararından sözediledilemeyeceği gerekçesiyle dosyanın temyiz incelemesi için Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.
Mahkemenin 27.03.2012 tarihli kararı Dairemizce 15.10.2012 tarihinde bozulmuştur. Bozma kararı üzerine mahkeme, 28.05.2013 tarihli celsede önceki kararda direnilmesine karar vermişse de, bu karar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu" nun 25.03.2015 tarihli kararı ile "...mahkemenin yeni bir delile veya bilgiye dayanması, ilk kararın gerekçesinde dayandığı hukuki olgunun yanında veya dışında yeni bir hukuki olguya dayanarak ve gerekçesini de bu yeni hukuki olgu yönünde değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemeyeceğinden, yerel mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu karar yeni bir hukuki olguya dayalı yeni hüküm niteliğindedir" denilmek suretiyle, usule uygun bir direnme kararı verilmediğinden bahisle temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Dairemize gönderilmiştir.
Mahkemece, bozma kararımızdan sonra HMK" da gösterilen şekillere uygun olarak ve bozmadan sonra gelişen durumlar da dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, yeni bir gerekçe oluşturulmak suretiyle eski kararın aynısının verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.