19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/14436 Karar No: 2021/956 Karar Tarihi: 03.02.2021
5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/14436 Esas 2021/956 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2016/14436 E. , 2021/956 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın sorumlusu olduğu işyerinde yapılan tespitte ve bilirkişi raporunda, söz konusu müzik yayınının bilgisayar ile internet üzerinden yapıldığı belirtilmiş olmasına rağmen, hangi teknik araçla yapıldığı hususunun açıklanmadığı ve sanığın müzik eserlerinin radyo üzerinden dinlenildiğini savunması karşısında, bilirkişinin ve tutanak mümzilerinin beyanları da alınarak işletmede yapılan müzik yayınının, sanığın yayın akışını kendisinin kontrol ettiği eserler ile mi yoksa uydu,radyo vs. aracılığıyla yapılan bir yayından yararlanarak mı yapıldığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik kovuşturmayla yetinilerek yazılı şekilde hüküm tesisi, Kabule göre de; 1- 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanun"un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir. Bu ilkeler çerçevesinde, her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi halinde zararın giderilebilmesi koşulundan bahsedilebileceği, somut olayda suçun işlenmesi ile ortaya çıkan ölçülebilir bir zarar bulunmadığı gibi, suç tarihi itibariyle sanığın engel adli sicil kaydının bulunmaması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmesine karşılık, sanık ile katılan kurumlar arasında anlaşma sağlanamamış olması ve zararının giderilmediği gerekçeleri ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2-Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK"nin 53/4. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasındaki hak yoksunluklarına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 03.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.