19. Hukuk Dairesi 2019/1378 E. , 2019/5013 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, dava dışı ... Katı Yakıt Gıda...Ltd. Şti. ile davacı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin davalı tarafından 1.340.000,00 TL kefalet limiti ile kefil olarak imzalandığını, kullandırılan kredi borcu ödenmediğinden hesap kat edilerek davalı hakkında 300.000,00 TL"lik ipotek bedelinin kefalet limitinden düşülmesi sonrasında 1.040.000,00 TL kefalet bedeli ile ferilerinin tahsili için başlattığı icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra dosyasına sunulan kredi sözleşmesindeki yazı ve rakamların davalı eli ürünü olmadığını sonradan doldurulduğunu, davalının imzaları şirkete vekaleten atıldığını, davalının kefil olma iradesinin bulunmadığını, davacı bankanın icra dosyasına komite kararlarını ve tahsis talimatlarını sunmadığını, kredi hesap numaralarına ait kredi sözleşmelerinin sunulması halinde bu sözleşmelerde davalının imzasının olmadığının görüleceğini, kefalet sözleşmesinin TBK"nın 584. maddesine aykırı olduğunu ve eşin rızası alınmadığını, davalı dışındaki kişilerden alınan ipoteklerin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takiplerin mahsup edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, sözleşmedeki bir kısım ibarelerin sonradan yazıldığının tespit edilmesinin bilimsel olarak tespitinin mümkün olmaması ve boşluk doldurmaya ilişkin yazıların farklı olmasının sözleşmeyi geçersiz kılmayacağı, davalının toplam net 1.040.000,00 TL kefalet limiti ile sorumlu olduğu hususunun davalınında kabulünde bulunduğu, davalının şekil şartları nedeniyle geçersizlik savunmasının 23/08/2011, 26/04/2011 ve 10/05/2012 tarihli limit artışları ile imzalanan kefalet sözleşmesinin 818. sayılı Borçlar Kanunu hükümlerine uygun olduğu ve 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin bu olaya uygulanmasının mümkün olmadığı, takip tarihi itibariyle asıl borçlunun 1.632.040,91 TL borcu bulunduğu davalının ise bu borçtan kefalet miktarı olan 1.040.000,00 TL üzerinden sorumlu olduğu ve davalı vekilinin itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptali ile 1.040.000,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa takipten itibaren %54 temerrüt faizi ve BSMV uygulanmak suretiyle takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edilmiştir.
Davalı vekilinin adli yardım talebini içeren dilekçesi ekinde ibraz edilen belgelerin talebini destekler nitelikte olması ve talebinin kabule elverişli olması nedeniyle adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken 71.040,00 TL onama harcının tahsilinin davalının mağduriyetine neden olacağı anlaşıldığından HMK"nın 339/2 maddesi uyarınca davalının onama harcını ödemeden takdiren muaf tutulmasına, 06/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.