15. Ceza Dairesi 2019/6161 E. , 2019/10626 K.
"İçtihat Metni"Nitelikli dolandırıcılık suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 25/03/2019 tarihli ve 2019/637 soruşturma, 2019/461 esas, 2019/173 sayılı iddianamenin iadesine dair Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/04/2019 tarihli ve 2019/75 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/04/2019 tarihli ve 2019/125 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 05/07/2019 gün ve 94660652-105-13-8260-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/07/2019 gün ve 2019/73404 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Her ne kadar şüpheli hakkında düzenlenen iddianamenin, yetkisiz mahkemeye yönelik tanzim edildiği, suça konu eşyayı teslim eden görevliye şüphelinin teşhise elverişli fotoğrafları gösterilerek usulüne uygun teşhis işlemi yaptırılmadığı ve müştekiyi olay tarihinde arayan telefon numarasının baz bilgilerinin BTK"dan temin edilerek şüphelinin ikametinden veya yaşadığı bölgelerden ve olay günü Tatvan ilçesinden sinyal verip vermediği araştırılmadığından bahisle iadesine karar verilmiş ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, iddianamenin iadesi sebepleri arasında yetkisiz olan mahkemeye açılan davaların bu sebeple iadesi sayılmadığı kaldı ki kamu davası açıldıktan sonra ve sanığın sorgusundan önce mahkeme tarafından da yetkisizlik kararı verilebileceği gibi iddianamenin iadesi kararında belirtilen diğer eksikliklerin suçun sübûtuna etki edecek ve toplanması gereken mutlak delillerden olmadığı, dosya kapsamında tüm delillerin toplandığı ve toplanan delillerin şüpheli hakkında dava açılması için yeterli olduğu, mahkemesince belirtilen eksikliğin yargılama evresinde de tamamlanabileceği gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müştekinin internetten verdiği cep telefonu satış ilanı üzerine bunu gören şüphelinin müştekiyi telefonla arayarak pazarlık yapıp sahte dekont gönderip parayı yatırdığı intibaını uyandırdığı ve onun talimatıyla telefonun Tatvan ilçesine teslim edilmek üzere Tatvan dolmuşuna müşteki tarafından teslim edildiği, sonrasında dekontun sahte olduğunun anlaşıldığı, şüpheli hakkında kamu davası açıldığı ve mahkeme tarafından yetkili yerin menfaatın temin edildiği yer olduğu ve şüphelinin bu telefonu müştekiden onu kandırarak aldığına dair ... beyanından başka delil olmadığı, bu sebeple baz istasyonu ve telefon sinyalleri tespiti ile ve teşhis işlemi yaptırılarak gerekli araştırmalar yapılmaksızın eksik delil araştırması ile dava açıldığı hususlarında iddianame iade edilmiş ve merci tarafından iadeye yapılan itiraz ret edilmiş ise de; dolandırıcılık suçlarında yetkili yerin haksız menfaatin temin edildiği yer olduğu ve ayrıca şüpheli hakkında belirtilen delil araştırmalarının kuvvetli şüphenin varlığının belirlenmesi için yargılama aşamasında da yapılabileceği nazara alındığında iddianamenin iadesine ilişkin yasal ve haklı sebepler bulunmadığından; itirazın reddine ilişkin Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/04/2019 tarihli ve 2019/125 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 04/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.