Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/8553
Karar No: 2019/2691
Karar Tarihi: 21.02.2019

a ilişkin olarak; - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/8553 Esas 2019/2691 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2018/8553 E.  ,  2019/2691 K.

    "İçtihat Metni"




    Silahla tehdit suçundan sanık ..."un 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/2-a, 43/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 13 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kars 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2018 tarihli ve 2017/643 esas, 2018/607 sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 17/12/2018 gün ve 94660652-105-36-15055-2018-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/12/2018 gün ve 2018/103449 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/03/2014 tarihli ve 2013/14-102 esas, 2014/128 sayılı kararında belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartları oluşmadığı halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda, kanun yararına bozma yoluna başvurulabileceği ve bozma kararının aleyhe sonuç doğuracağı nazara alınarak yapılan incelemede,
    Dosya kapsamına göre,
    1) Somut olayda sanık hakkında, tehdit suçundan dolayı, 5237 sayılı Kanun’un 106/2-a ve 43/1. maddeleri gereğince hükmedilen 2 yıl 6 ay hapis cezasından, anılan Kanun’un 62. maddesi uyarınca yapılan indirim işlemi esnasında, 2 yıl 1 ay hapis cezası yerine, 1 yıl 13 ay hapis cezasına hükmedilmek suretiyle eksik ceza tayininde,
    2) 5271 sayılı Kanun’un 231/5. maddesinde yer alan, "Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir… " şeklindeki düzenleme nazara alındığında, sanığa verilen 1 yıl 13 aylık ceza nedeniyle, iki yıl veya daha az süreli hapis cezası koşulunun olayda gerçekleşmemiş olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
    isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Silahla tehdit suçundan sanık ..."un 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/2-a, 43/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 13 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kars 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2018 tarihli ve 2017/643 esas, 2018/607 sayılı kararının, somut olayda sanık hakkında, tehdit
    suçundan dolayı, 5237 sayılı Kanun’un 106/2-a ve 43/1. maddeleri gereğince hükmedilen 2 yıl 6 ay hapis cezasından, anılan Kanun’un 62. maddesi uyarınca yapılan indirim işlemi esnasında, 2 yıl 1 ay hapis cezası yerine, 1 yıl 13 ay hapis cezasına hükmedilmek suretiyle eksik ceza tayininde ve 5271 sayılı Kanun’un 231/5. maddesinde yer alan, "Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir… " şeklindeki düzenleme nazara alındığında, sanığa verilen 1 yıl 13 aylık ceza nedeniyle, iki yıl veya daha az süreli hapis cezası koşulunun olayda gerçekleşmemiş olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçeleriyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.

    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Silahla tehdit suçundan sanık ... hakkında, netice cezanın 2 yıl 1 ay hapis cezası yerine, 1 yıl 13 ay hapis cezası olarak belirlenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararda isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.

    III- Hukuksal Değerlendirme:
    Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır.
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, hukukumuzda ilk kez çocuklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 23. maddesi ile kabul edilmiş, 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun"un 23. maddesiyle 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesine eklenen 5 ila 14. fıkrayla büyükler için de uygulamaya konulmuş, aynı kanunun 40. maddesi ile 5395 sayılı Kanun"un 23. maddesi değiştirilmek suretiyle, denetim süresindeki farklılıklar hariç tutulmak kaydıyla çocuk suçlular ile yetişkin suçlular, hükmün açıklanmasının geri bırakılması açısından aynı şartlara tâbi kılınmıştır.
    Başlangıçta yalnızca yetişkin sanıklar yönünden ve şikâyete bağlı suçlarla sınırlı olarak hükmolunan, bir yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezaları için kabul edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması 5728 sayılı Kanun"un 562. maddesi ile 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesinin 5 ve 14. fıkralarında yapılan değişiklikle, Anayasa"nın 174. maddesinde güvence altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlar istisna olmak üzere, iki yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezalarına ilişkin tüm suçları kapsayacak şekilde düzenlenmiş, maddenin altıncı fıkrasına, 25/07/2010 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanun"un 7. maddesiyle "sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez." cümlesi eklenmiş, yine maddenin sekizinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesiyle "Denetim süresi içinde,
    kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez" cümlesi eklenmiştir.
    5560, 5728, 5739, 6008 ve 6545 sayılı Kanunlarla 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde yapılan değişiklikler göz önüne alındığında, hükmün açıklanmasının geri bırakılabilmesi için;
    1) Suça ilişkin olarak;
    a- Yargılama sonucu hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezası olması,
    b- Suçun Anayasa"nın 174. maddesinde güvence altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlardan olmaması,
    2) Sanığa ilişkin olarak;
    a- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
    b-Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
    c-Mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önüne alınarak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate ulaşılması,
    d-Sanığın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediğine dair bir beyanının olmaması,
    e-Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmemiş olması,
    Şartlarının gerçekleşmesi gerekmektedir.
    Tüm bu şartların varlığı halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecek ve onsekiz yaşından büyük olan sanıklar beş yıl, suça sürüklenen çocuklar ise üç yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulacaktır.
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağına ilişkin bir değerlendirme yapılması için, yargılamanın herhangi bir sujesinin talepte bulunması şart değildir. Maddede öngörülen şartların oluşup oluşmadığı ve bu hükmün uygulanıp uygulanmayacağı hakim tarafından her olayda re"sen değerlendirilip takdir edilmeli ve denetime imkan verecek biçimde kararda gösterilmelidir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 11/03/2014 tarih ve 2013/14-102 esas, 2014/128 sayılı kararında belirtildiği üzere; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının itiraz kanunyoluna tâbi bulunması nedeniyle, gerek itiraz edilerek, gerekse itiraz kanunyoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde, olağanüstü bir kanunyolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceğinde şüphe bulunmamaktadır. Kurulan hükmün sanık hakkında hukuksal bir sonuç doğurmamasını ifade eden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir “hüküm” değildir. Bunun sonucu olarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinde sayılan hükümlerden olmadığından, bu tür kararların kanun yararına bozulması durumunda yargılamanın tekrarlanması yasağına ilişkin kurallar uygulanamayacağı gibi, davanın esasını çözen bir karar bulunmadığı için verilecek hüküm veya kararlarda lehe ve aleyhe sonuçtan da söz edilemeyecektir.
    İncelenen dosyada;
    Sanık ... hakkında, 17/10/2017 tarihli silahla tehdit suçundan TCK"nın 106/2-a ve 43/2. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davasının açıldığı, sanığın hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ettiği, yargılama neticesinde Kars 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2018 tarihli ve 2017/643 esas, 2018/607 sayılı kararıyla sanığın, TCK"nın 106/2-a, 43/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 13 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK"nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği, sanığın adli sicil kaydında 12/04/2012 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair bir adet kaydın yer aldığı anlaşılmıştır. Sanık hakkında TCK"nın 106/2-a, 43/1 ve 62. maddeleri gereğince netice cezanın, 2 yıl 1 ay hapis cezası yerine, 1 yıl 13 ay hapis cezası olarak eksik belirlendiği görülmüştür.

    Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
    Sanık ..."un işlediği kabul edilen tehdit suçu nedeniyle dosyaya yansıyan ve talep edilen somut maddi bir zarar bulunmamakta, manevi zarar ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel oluşturmamaktadır. Sanığın işlediği kabul edilen suç, niteliği itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kapsamında bulunmaktadır. Sanık, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini kabul etmiştir. Sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar, 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesiyle CMK"nın 231. maddesinin 8. fıkrasında yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28/06/2014 tarihinden öncedir ve yeniden sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmesine engel değildir.
    Ancak; sanık hakkında TCK"nın 106/2-a, 43/1 ve 62. maddeleri gereğince tayin edilecek netice ceza, 2 yıl 1 ay hapis cezası yerine 1 yıl 13 ay hapis cezası olarak eksik belirlenmiştir. Ayrıca eksik belirlenen ceza da hükmün açıklanmasının geri bırakılması için CMK"nın 231. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen 2 yıllık sınırın üzerindedir. Bu sebeple sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmesi yasaya aykırıdır. Kurulan hükmün sanık hakkında hukuksal bir sonuç doğurmamasını ifade eden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir “hüküm” değildir. Bunun sonucu olarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinde sayılan hükümlerden olmadığından, bu tür kararların kanun yararına bozulması durumunda yargılamanın tekrarlanması yasağına ilişkin kurallar uygulanamayacağı gibi, davanın esasını çözen bir karar bulunmadığı için verilecek hüküm veya kararlarda lehe ve aleyhe sonuçtan da söz edilemeyecektir.
    Bu açıklamalar karşısında, silahla tehdit suçundan sanık ..."un TCK"nın 106/2-a, 43/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 13 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK"nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kars 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2018 tarihli ve 2017/643 esas, 2018/607 sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
    IV-Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Kars 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2018 tarihli ve 2017/643 esas, 2018/607 sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 21/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi