3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3405 Karar No: 2017/5402 Karar Tarihi: 18.04.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/3405 Esas 2017/5402 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/3405 E. , 2017/5402 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıların murisleri ile uzun yıllar öncesine dayalı sözlü kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, taraflar arasında mutabık kalınan bir bedeli olmadığından 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarına ait kira bedelinin belirlenmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının, davalıların murisi ile arasındaki kira ilişkisini ispatlayamaması nedeni ile hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar vermiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davalılar tarafından, davacı aleyhine sözlü kira sözleşmesine dayanılarak kira alacağının tahsili ve tahliye istemli icra takipleri başlatıldığı anlaşıldığından bu kapsamda davacının kiracı sıfatının olduğu açıktır. Kira bedelinin tespiti davasının kiracı tarafından açılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Dava 14/11/2012 tarihinde açıldığına göre davacı geriye dönük olarak 2008, 2009, 2010 ve 2011 yılları kira bedelinin belirlenmesini talep edemez. 2012 yılı kira bedelinin tespitine yönelik talep açısından ise öncelikle davacının, tespitini istediği kira bedeli miktarı yönünden talebinin açıklattırılması ve kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin belirlenmesi gerekir. Kira döneminin belirlenmesinden sonra TBK"nun 345.maddesi gereğince davanın süresinde açıldığının anlaşılması halinde 2012 yılı kira bedelinin tespiti, davanın süresinde olmadığının anlaşılması halinde ise bir sonraki dönem yönünden kira bedelinin tespitini isteyip istemediği hususu davacıdan sorularak, tespitini istemesi halinde davanın esası hakkında inceleme yapılarak karar verilmesi, aksi takdirde davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kira ilişkisinin ispatlanamadığı hukuki yararı olmadığı ve dava şartı yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.