23. Hukuk Dairesi 2014/1761 E. , 2014/4825 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/09/2012
NUMARASI : 2009/598-2012/571
Taraflar arasında görülen asıl ve birleşen sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 24.10.2013 gün ve 5217 Esas, 6486 Karar sayılı ilamının birleşen davada davalılar vekilince duruşmalı, asıl davada davalılar M.. Y.. ve Y. G.. vekillerince duruşmasız olarak karar düzeltme yoluyla incelenmesi istenilmiş ise de karar düzeltme aşamasında duruşma yapılamayacağından istemin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü.
-KARAR-
Asıl davada davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile davalı yüklenici M.. Y.. arasında imzalanan 08.01.1999 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşaatın süresinin temel ruhsatı alınmasından itibaren 24 ay olduğunu ve 25.03.1999 tarihinde kat irtifakı kurulduğunu, ancak davalı yüklenicinin belirtilen tarihte inşaatın tamamını ikmal etmediğini, bunun üzerine taraflar arasında 18.07.2001 tarihinde inşaat tadil sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenicinin sadece iki bodrum kat ve zemin katı inşa edip edimini yerine getirmeden zemin katta bulunan 1 no"lu dükkanın 1/2 hissesini dava dışı A.. D.."ya, 2 no"lu dükkanın tamamını da davalı O.. G.. ve dava dışı M.. B.."a sattığını, daha sonra A.. D.."nın 1/2 hissesini diğer davalı Y.. G.."e, M.. B.."ın da hissesini davalı O.. G.."e sattığını, davalı yüklenicinin bu satım işlemlerinin geçerli olmadığını ileri sürerek, taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin feshi ile davalılar adına olan tapu kaydının iptaline ve müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı M.. Y.. vekili, davaya bakma görev ve yetkisinin Kadıköy Asliye Ticaret Mahkemesi"ne ait olduğunu, ayrıca yüklenici olan müvekkilinin süresinden çok önce inşaatın bodrum, zemin ve birinci katın inşaatını tamamlayıp, davacıya hissesi oranında teslim ettiğini, davacının da kendine düşen bölümleri 01.07.1999 tarihinde kiraya verdiğini, ancak 17.08.1999 tarihinde meydana gelen deprem sonucunda Belediye tarafından tüm inşaat faaliyetlerinin bir yıl boyunca durdurulduğunu ve imar uygulama yönteminin tamamen değiştiğini, inşaat ruhsatlarının yeni mevzuata göre uyarlandığını, inşaatta deprem nedeniyle herhangi bir zarar meydana gelmediğini, tarafların 18.07.2001 tarihinde tadil sözleşmesi yaptıklarını ve ek süre alındığını, davacı arsa sahibinin ek sürenin bitimine 9 ay kala çektiği ihtarname ile sözleşmeyi feshedip, müvekkilini azlettiğini, bu nedenle fiilen inşaatın tamamlanmasının mümkün olmadığını, bunun kusurunun davacıya ait olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalılar Y.. G.. ve O.. G.. vekili ise, davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, müvekkili O.. G.."in dava tarihinden önce dava konusu taşınmazlardaki hisselerini sattığını, bu nedenle dava tarihi itibariyle kendisine husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, diğer müvekkilinin de tapu siciline güven ilkesi gereği işlem yaptığını, tescil işlemlerinin kanuna uygun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, asıl davada davalı O.. G.."in hisselerini L.. G.., H.. G.., E.. G.. ve V.. G.."e devrettiğini asıl davadaki yargılama sırasında öğrendiklerini ileri sürerek, adı geçen davalılar adına kayıtlı tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında imzalanan sözleşmelerin noterde düzenlenmediği, taraflar arasında haricen akdedildiği, bu nedenle geçersiz oldukları, akdin feshi talebi içinde geçersizliğinin tespiti talebinin de bulunduğu, ancak ortada inşa edilmiş bir bina ve tapu devri bulunduğundan davacının geçerli bir sözleşme varmış gibi akdin feshini talep edebileceğinin kabulü ile işin esasına girildiği, Ümraniye Belediyesi"nden alınan yazı cevaplarında belirtildiği üzere depremden önce alınan inşaat ruhsatlarına göre başlayan inşaatların durdurulmadığı, davaya konu inşaatın durdurulması hususunda bir işlemin de bulunmadığı, mahallinde yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporlarına göre inşaatın % 50 seviyesinde olduğu, ayrıca projeye de aykırı bulunduğu, bu aykırılığın tadilat yolu ile giderilmesinin mümkün olmadığı, davalı yüklenicinin sözleşme ve ek sözleşme ile verilen sürede inşaatı tamamlamadığı, kaçak inşaat yaptığı, bu nedenle akdin feshi koşullarının gerçekleştiği, bu nedenlerle yükleniciye devredilen tapuların iptalinin gerektiği, davacı arsa sahibinin davalı yükleniciden iktisap edenlerle, bağımsız bölümlerden oluşan ortaklığa dayalı kira mukavelesi ve kullanım biçimi (taksimi) konusunda anlaşmış olmasının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan haklarından vazgeçtiği sonucunu doğurmaya yeterli olmadığı, davacının Kadıköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2003/248 E., 2004/1023 K. sayılı dosyası ile davalı yüklenici M.. Y.."dan kira tazminatı talep etmesinin aktin feshini istemeye engel teşkil etmeyeceği, zira kira mahrumiyetinin BK"nın 360. maddesinde sayılan tercih haklarından olmadığı gerekçesiyle, asıl davada davacı ile davalı yüklenici arasında imzalanan 08.01.1999 tarihli asıl ve 18.07.2001 tarihli ek sözleşmenin feshine, tapu iptali talebinin davalı Y.. G.. yönünden kabulüne, diğer davalı O.. G.. yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, birleşen dava yönünden ise, davalıların 1/10 hisseleri oranında pay sahibi olduğu dava konusu 2 no"lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline dair verilen karar, asıl davada davalı Y.. G.. ve birleşen davada davalılar V., H.., Ercan ve L.. G.. vekili ile asıl davada davalı M.. Y.. vekili ve ihbar olunan A.. D.. vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 24.10.2013 tarih ve 5217 E., 6486 K. sayılı ilamıyla, özellikle arsa sahibi
A.. C.. ile yüklenici M.. Y.. arasında Kadıköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nde görülen tazminat davasında mahkemenin 21.12.2004 tarih ve 2003/248 E., 2004/1023 K. sayılı ilamında taraflar arasındaki sözleşmenin feshine karar verilmeyip, sözleşmede yer alan tazminatın hüküm altına alındığı ve Yargıtay"ın kökleşmiş kararları uyarınca tarafların ifadan vazgeçerek akdin feshini talep edebilecekleri belirtilerek onanmıştır.
Asıl davada davalılar Y.. G.. ve M.. Y.. vekili ile birleşen davada davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalılar Y.. G.. ve M.. Y.. vekili ile birleşen davada davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, asıl davada davalı Y.. G.., birleşen davada davalılar Veyis, H. E.. ve L.. G.."den 54,35 TL, asıl davada davalı M.. Y.."dan 1,95 TL harç ve takdiren 226,00"şar (226,00x3=678,00) TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.