Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/6129 Esas 2015/10073 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6129
Karar No: 2015/10073
Karar Tarihi: 03.11.2015

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/6129 Esas 2015/10073 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığa beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından hüküm verilmiştir. Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçunun unsurları doğru tavsif edilmiş ve suçlu bulunmuştur. Ancak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda mağdurenin çelişkili beyanları dikkate alındığında, olayın gelişim sürecine dair dosya kapsamındaki kanıtlar göz önünde bulundurularak, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi belirtilmiştir.
14. Ceza Dairesi         2015/6129 E.  ,  2015/10073 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 14 - 2015/199739
MAHKEMESİ : Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15.04.2015
NUMARASI : 2014/15 Esas, 2015/49 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, katılan mağdure vekili ile sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde gelince;
Mağdurenin suç tarihinde sanığın kullandığı araca binmesine ilişkin yargılama aşamasındaki çelişkili beyanları, savunma ile mağdurenin sanığın aracına doğru gittiğine ilişkin kamera görüntüleri dikkate alındığında, olay günü mağdurenin anne ve babasının Ankara’ya gitmek üzere evden ayrılmasından sonra evde kardeşi ve komşusu olan tanık F... ile birlikte kalan mağdurenin sanığın kullandığı cep telefonu hattını çaldırmasının ardından sanığın da kendisini araması üzerine telefonda görüşmeye başladığı, sanığın yüz yüze görüşmek isteyip kullandığı araçla evin önüne gelmesi nedeniyle mağdurenin evde bulunanlardan habersiz sanığın yanına gidip konuşmak amacıyla araca rızasıyla bindiği, birlikte Yalvaç ilçe merkezine doğru gittikleri, sonrasında sanığın aracı durdurup mağdure ile arka koltuğa geçerek bir süre konuştuktan sonra nitelikli cinsel saldırı eylemini gerçekleştirdiği tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, olayın gelişim süreci, mağdurenin savcılık evresinde alınan beyanında araca bindikten sonra sanığın aracı kilitlediğini ve açmak istemesine rağmen kilitli olması nedeniyle kapıyı açamadığını belirtmesine rağmen olay yeri raporunda aracın kilitlendikten sonra sağ ön yolcu koltuğunun bulunduğu yerden açılabileceğinin tespit edilmesi yine mağdurenin aşamalarda sanığın kendisini aracın içine sokarken ve soktuktan sonra bağırmadığını beyan etmesi ve sanığın aracı durduktan sonra araçtan hiç çıkmadan mağduru arka koltuğa ittirerek geçirmesinin hayatın olağan akışına aykırı olması hususları göz önüne alındığında atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı nazara alınarak beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.