20. Hukuk Dairesi 2015/14728 E. , 2016/448 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-birleştirilen dosya davalısı ... vekili ile davalı-birleştirilen dosya davacısı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, 22/10/2009 havale tarihli dilekçesiyle; ... beldesi, ... mevkiinde bulunan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaz hakkında davalı ... tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/75 Esas sayılı dosyasında tescil davası açıldığını, mahkemenin 21/04/2003 tarih ve 2003/210 sayılı kararıyla bu davanın reddine karar verildiği ve kararın 09/03/2004 tarihinde kesinleştiği, bu dosyada yapılan yargılama sırasında yapılan keşifte görev alan bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen bölümünün 2/B madde uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan sahada kaldığının belirlendiğini belirterek, dava konusu taşınmazın ... adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Davalı-birleştirilen dosya davacısı ... vekili, 16/04/2010 havale tarihli dilekçesiyle sınırlarını bildirdiği ve dilekçeye ekli krokide (A) harfiyle gösterilen taşınmazı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek, taşınmazın Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, 1086 sayılı HUMK’nın 45. maddesi gereğince davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, birleştirilen dosya davacısı ...’nın davasının reddine, davacı ...nin açtığı dava yönünden ise, davaya konu taşınmazın kullanım kadastrosu sırasında 2/B madde niteliğiyle ... adına tescil edildiğinden ...nin davasının konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı-birleştirilen dosya davalısı ... vekili ile davalı-birleştirilen dosya davacısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçelerindeki açıklamalara göre dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında kalan yer iddiasına dayalı tescil istemi ve Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1981 yılında 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp, 13.04.1981 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 2009 yılında ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9. madde uyarınca yapılan düzeltme işlemi vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davaya konu taşınmazın ... adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğu ve ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceğine, yine davaya konu krokide (A) harfiyle gösterilen taşınmaz hakkında 281 ada 1, 2, 3, 4, 5, 30, 31, 32 ve 33 parsel sayıları ile kullanım kadastro tutanağı düzenlenmiş ise de, davacı ...’nın taşınmazların kendi kullanımında olduğunu öne sürerek adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle açtığı davanın da ... Kadastro Mahkemesinin 05/06/2013 gün ve 2010/732-2013/102 sayılı kararı ile davanın reddine ve eldeki davadaki taşınmazı kapsayan 281 ada 1, 2, 3, 4, 31 ve 32 sayılı parsellerin 2/B madde şerhiyle birlikte ... adına tapuya tescillerine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 18.12.2013 gün ve 2013/12155 E. - 2013/12867 K., sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşıldığına, eldeki dosyadan tefrik edilen 281 ada 5, 30 ve 33 sayılı parseller hakkında kullanım kadastrosunda malik ve yüzölçümü açık olarak tutanak düzenlenmesi nedeniyle bu parseller hakkındaki dosyanın eldeki dosyadan tefrik edilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gibi bu husus tek başına bozma sebebi de teşkil edemeyeceğine göre, davacı-davalı ...nin taşınmazın ... adına tapuya tescil edilmesi gerektiğine ilişkin, davalı-davacı ... vekilinin müvekkili lehine zilyetlik koşullarının var olduğuna ve ayırma kararının doğru olmadığına ilişin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davalı gerçek kişiye yükletilmesine, ...den harç alınmasına yer olmadığına 18/01/2016 günü oy birliği ile karar verildi.