Tebliğname No : 1 - 2014/77965
MAHKEMESİ : Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 03/12/2013, 2012/24 (E) ve 2013/220 (K)
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs- Kasten yaralama-Kasten yaralamaya teşebbüs- Hakaret

TÜRK MİLLETİ ADINA

1-a) Katılan sanık .."nın mağdur .."a yönelik hakaret suçu nedeniyle 5271 sayılı CMK’nun 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar aynı Kanunun 231/12. maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna tabi olduğu, gibi ayrıca mahallinde değerlendirildiğinden inceleme dışı bırakılmıştır.
b) Sanık .. hakkında mağdur .."ya yönelik hakaret suçundan doğrudan verilen adli para cezası miktarına göre kesin nitelikte olup, temyizi mümkün olmadığından bu hükme yönelik temyiz taleplerinin CMUK"nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
2) Sanık .. müdafiinin bir haftalık yasal süre içinde temyiz talebinde bulunduğu, daha sonra sanığın 29/09/2015 tarihli dilekçeyle cezasının onanmasını talep ettiği görülmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 05.02.2008 tarih ve 2008/1-9-15 sayılı kararı uyarınca sanık .. müdafiinin temyiz isteminin CMUK"nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiş, incelemenin sanık .. hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkümiyet ile sanık .. hakkında hakaret ve sanık .. hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan beraat hükümleri yönünden katılan .. vekilinin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verilmiştir.
3) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık .. mağdur .. kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonucuna uygun şekilde suç vasfı tayin, kusurluluğu etkileyen sebeplerden haksız tahrikin nitelik ve derecesi ile takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık .. hakkında hakaret suçundan elde edilen delillerin, mahkumiyete yeter nitelik ve derecede olmadığı kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddiyle,
A) Sanık .. hakkında mağdura yönelik hakaret suçundan kurulan beraat hükmünün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA;
B) Sanık .. hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkümiyet hükmü ile sanık .. hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan beraat hükmünün incelenmesinde ise;
Oluşa, tüm dosya kapsamına ve tanık .. soruşturma aşamasındaki beyanına göre, olay günü sanıklar ile katılan arasında alacak borç meselesi nedeniyle tartışma yaşanması üzerine, mağdura saldırıldığı, ancak tanığın olaya müdahale edip .."ı tutmasından sonra gelen sanık .. katılanın kafasına çekiç ve sopa ile vurarak çökme kırığına, beyin kanaması geçirmesine, hayat fonksiyonlarını ağır (4) derecede etkileyecek kemik kırığına, yüzde sabit esere ve kraniektomi nedeniyle organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olacak şekilde yaralayıp kaçtığı anlaşılan olayda,
a) Teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK"nun 35. maddesi ile yapılan uygulama sırasında, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte gözetilerek sanık Atalay hakkında en üst sınırdan ceza tayin edilmesi yerine yazılı şekilde 13 yıl 6 ay hapis cezası verilmesi,
b) Sanık .. katılanı basit şekilde kasten yaralama suçundan cezalandırılması gerektiği halde yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
c) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK"nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi uyarınca sanık .. için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretlerinin alınamayacağı gözetilmeksizin, yazılı biçimde tahsiline hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan .. vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 27/10/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.