11. Hukuk Dairesi 2015/7639 E. , 2016/761 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/10/2014 gün ve 2014/498-2014/246 sayılı kararı onayan Daire’nin 05/03/2015 gün ve 2014/18435-2015/2990sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkili şirkette çalışmakta iken 08.11.2012 tarihinde işten ayrılmasına müteakip davacı şirket ile aynı iş kolunda faaliyette bulunmaya başladığını, davalının bu eyleminin davacı şirket ile aralarında imzalanan 06.07.2010 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin eki niteliğindeki rekabet yasağı sözleşmesine aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle sözleşme ile kararlaştırılan 5.000 USD cezai şartın tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi başlattıklarını ancak davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce değişik gerekçe ile onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, rekabet yasağı ihlalinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece 6098 SK"nın 445. maddesine göre rekabet yasağının 2 yıl ile sınırlandırıldığı, 06.07.2010 tarihli rekabet yasağı sözleşmesinden itibaren iki yıllık sürenin 06.07.2012 tarihinde dolduğu, 03.12.2012 olan icra takip tarihi itibariyle yasa ile belirlenen sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizce, sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle davanın 818 Sayılı BK"nın 348. vd. hükümlerine tabi olduğu, sözleşmede belirlenen sürenin uzunluğu ve içeriği itibariyle tüm ülkeyi kapsayacak şekilde düzenlendiği, bu durumun BK"nın 19 ve 20. maddelerine aykırı bulunduğu belirtilerek mahkemenin ret kararı sonucu itibariyle açıklanan karar işbu değişik gerekçe ile onanmıştır.
6101 Sayılı TBK"nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 4. maddesi, Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlüğe girmesinden önce gerçekleşmiş olup da, Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlüğe girdiği sırada henüz herhangi bir hak doğurmamış fiil ve işlemlere, Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır hükmünü haizdir. Taraflar arasındaki 06.07.2010 tarihli sözleşmede iş akdinin sona ermesinden sonrası için rekabet yasağının düzenlenmiş olması nedeniyle, iş akdinin sona erdiği 08.11.2012 tarihi itibariyle somut uyuşmazlıkta 6098 Sayılı TBK"nın 445. maddesinin tatbik edileceğine dair mahkeme gerekçesi yerinde ise de, anılan kanunda bahsi geçen iki yıllık rekabet yasağı süresinin 06.07.2010 tarihinden itibaren başlatılarak davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir.
Somut olayda, taraflar arasındaki sözleşmede 5 yıllık rekabet yasağı süresi öngörülmüş, coğrafi alana yönelik kısıtlama ise yapılmamıştır. TBK"nın 445/1 fıkrasında bu tür sözleşmeler bakımından yer ve zaman sınırlaması öngörüldüğü gibi, aynı maddenin ikinci fıkrasında da mahkemece aşırı nitelikteki rekabet yasağı hükümlerinin kapsamı veya süresi bakımından sınırlandırılabileceği düzenlenmiştir.
Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki 06.07.2010 tarihli sözleşmenin TBK"nın 445/2. maddesi çerçevesinde değerlendirilip, tartışılarak bir sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulüyle Dairemizin 05.03.2015 gün 2014/18435 Esas, 2015/2990 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yukarıda anılan gerekçeyle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 05.03.2015 gün 2014/18435 Esas, 2015/2990 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yerel mahkeme hükmünün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde temyiz başvuru, temyiz ilam ve karar düzeltme isteyene iadesine, 26/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.