Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, tehdit ve hakaret suçlarının uzlaşmaya tabi olmayan eşe karşı kasten yaralama suçu ile birlikte işlendiği belirlenerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Müştekinin, olay sırasında yanlarında olduğunu beyan ettiği oğulları Oğuzhan Oruç ve Batuhan Oruç"un tanık sıfatı ile dinlenilmeden hüküm kurulması, 2-Müştekinin 06/03/2013 tarihli duruşmadaki ifadesinde "şu anda şikayetçi olup olmayacağımı bilmiyorum" şeklinde beyanda bulunması karşısında, şikayetçi olup olmadığı kesinleştirilmeden hüküm kurulması, 3-Duruşmada sanığın olumsuzluğunun gözlemlendiğine ilişkin somut veriler olmadığı, sanığın 06/03/2013 günlü ifadesinde lehe hükümlerin uygulanmasını istediği ve cezaların alt sınırdan verildiği göz önüne alındığında, kurulan hükümlerde "sanık hakkında başkaca takdiri ve yasal indirim ve arttırım sebeplerinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına" biçiminde kanuni olmayan ve yetersiz gerekçeyle TCK"nın 62. maddesinin uygulanmaması, 4-Hapis veya adli para cezası şeklinde seçenekli yaptırım içeren hakaret ve kasten yaralama suçları açısından, sanık hakkında hangi hukuksal gerekçelerle hapis cezasının tercih edildiğinin denetime olanak sağlayacak şekilde hükmün gerekçesinde açıklanmaması, Kanuna aykırı ve sanık ... ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.