İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma suçundan sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 297/2 ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... Sulh Ceza Mahkemesinin 11.04.2012 tarihli ve 2011/342 esas, 2012/106 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, 21.10.2011 tarih ve 28091 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 07.07.2011 tarih ve 2010/69 E. ve 2011/116 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 297. maddesinin (2) numaralı fıkrasının Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi, yerine de başkaca bir düzenleme yapılmamış olması karşısında, karar tarihinde yürürlükte bulunmayan anılan yasa maddesi gereğince sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu ... Genel Müdürlüğünün 18.01.2016 gün ve 94660652-105-45-15297-2015-E. 1141/4277 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.02.2016 tarih ve 2016/27415 sayılı tebliğnamesi ile bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
I) Olay:
.... Nolu Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan sanığın 07.10.2011 tarihinde özel izinden döndüğü, yapılan üst aramasında yanında bulunan poşet içinde 9 adet av tüfeği fişeği bulunduğunun anlaşılması üzerine sanık hakkında TCK"nın 297/2, 53, 54. maddeleri gereğince... Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/342 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı ve sanık hakkında 11.04.2012 tarihli karar ile TCK"nın 297/2, 62, ve 54/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş olup, karar sanığa 17.04.2012 tarihinde tebliğ edilerek kesinleşmiştir.
II) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
Dosya kapsamına göre, 21.10.2011 tarih ve 28091 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 07.07.2011 tarih ve 2010/69 E. ve 2011/116 K. sayılı kararı ile 26.09.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 297. maddesinin (2) numaralı fıkrasının Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi, yerine de başkaca bir düzenleme yapılmamış olması karşısında, karar tarihinde yürürlükte bulunmayan anılan kanun maddesi gereğince sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, uyuşmazlığın konusunu oluşturmaktadır.
III) Hukuksal Değerlendirme:
Sanığa yüklenen ve TCK"nın 297/2. maddesinde tanımlanan infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma suçunun Anayasa Mahkemesinin 21.10.2011 tarih ve 28091 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 07.07.2011 tarih ve 2010/69 esas, 2011/116 karar sayılı ilamıyla yayımından altı ay sonra yürürlüğe girmek üzere iptaline karar verildiği, iptal hükmünün yürürlüğe girdiği 21.04.2012 tarihine kadar yeni bir yasal düzenleme gerçekleştirilmemesi nedeniyle sanığa yüklenen eylemin suç olmaktan çıktığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
IV) Sonuç ve karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, ... (...) Sulh Ceza Mahkemesinin 11.04.2012 tarih, 2011/342 esas ve 2012/106 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün iptali ile hukuka aykırılığın CMK"nın 309/4-d maddesine istinaden düzeltilmesi mümkün görüldüğünden;
Sanığın infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma suçundan CMK"nın 223/2-a maddesi gereğince BERAATİNE, olarak düzeltilerek diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.