3. Ceza Dairesi 2017/3412 E. , 2017/17108 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Sanık ... hakkında katılan ..."a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiin ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükmolunan adli para cezasının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan, sanık müdafiin ve katılan vekilinin temyiz isteminin 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2) Sanık ... hakkında katılan ..."a karşı mala zarar verme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın aşamalarda alınan savunmalarında üzerine atılı suçlamayı inkar ettiği, katılanın ise olayın hemen ardından alınan kolluk beyanında, olay yerine gelen polis ekiplerinin, arabasının camının kırık olduğunu söylediklerini, ancak arabasının camını kıranı görmediğini, olay anında sanık ile birlikte birden fazla kişinin kendisine saldırdığını, arabasının camını da bu kişilerden birinin kırmış olabileceğini söylediği; mahkemede alınan beyanında ise tamamen farklı şekilde, olay anında sanığın elindeki beyzbol sopasına benzer bir sopa ile arabasının camına vurarak kırdığını iddia etmesi karşısında, katılanın sonradan değişen soyut iddiası dışında, olay günü katılanın arabasının camını sanığın kırdığına dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından, atılı suçtan sanığın beraatine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
3) Sanık ... hakkında katılan ..."ye karşı kasten yaralama ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiin ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamın, TCK"nin 142/1-f maddesinde düzenlenen elektirik enerjisi hakkında hırsızlık suçuna ilişkin olmayıp, TCK"nin 142/1-a maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçuna ilişkin olduğu ve bu madde gereğince kurulan mahkumiyet hükmünün kesinleşip infaz edildiği, söz konusu suça ilişkin herhangi bir yasa değişikliğinin bulunmadığı anlaşılmakla, sanık hakkında TCK"nin 58. maddesinin uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine bu yönüyle iştirak edilmemiştir.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden; ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilerek, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Daireleri"nin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi gereğince asgari seviyede (1/4) oranında haksız tahrik indirimi uygulanmasını gerektirdiği gözetilmeden, (2/4) oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
b) Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden; hakaret suçuna ilişkin özel hüküm olan ve daha lehe düzenlemeler içeren 5237 sayılı TCK"nin 129. maddesi yerine, yazılı şekilde genel tahrike ilişkin TCK"nin 29. maddesinin uygulanması,
c) Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d) Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 20.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.