MAHKEMESİ : Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/09/2013
NUMARASI : 2013/94-2013/539

Davacı A.. G.. vekili Avukat R. A.. tarafından, davalı B.. G.. aleyhine 22/06/2006 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 26/09/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya incelendiğinde, Çeşme Sulh Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının 13/02/2013 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği, bu tarihten itibaren iki haftalık süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin istenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesine göre, gönderme isteminin yapılacağı süre, kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta olarak belirlenmiştir. Bu süre başvurunun yapılabileceği en son tarihi belirlemektedir. Oysa, davacı vekili kararın kesinleşmesinden çok önce, 19/04/2012 tarihli dilekçesiyle dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmiştir. Kesinleşme tarihinden önce yapılan gönderme isteminin geçerli olmadığına dair herhangi bir kural da bulunmamaktadır. Bu durumda gönderme talebinin başvuru kesitinin ilk gününde yapıldığının kabulü gerekir.
Şu halde, süresinde gönderme isteminde bulunulduğu kabul edilerek işin esasına girilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.