14. Hukuk Dairesi 2016/4822 E. , 2016/10482 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 25.01.2016 gün ve 2015/13851 Esas, 2016/837 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi ve eski hale getirme isteğine ilişkindir.
Davacı, sınır komşusu olan davalının taşınmazında kazı ve tesviye çalışması yapmak suretiyle taşınmazlar arasında kot farkı oluşmasına neden olduğunu, bu nedenle toprak kayması ve göçükler meydana geldiğini, taşınmazına elatmanın önlenmesi ile tüm olumsuzluklar giderilecek şekilde eski hale getirilmesini talep etmiştir.
Davalı, kot farkının kendisi tarafından meydana getirilmediğini, toprak kaymasının davacının yağmur sularının akıntısını kendi taşınmazına çevirmesinden ve sürekli damlama sulama yapmasından kaynaklandığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, bilirkişi raporunda A, B, C ve D harfleriyle gösterilen kısımlara toprak doldurulması suretiyle taşınmazın eski hale getirilmesine dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 07.03.2014 tarihli 2013/15475-2014/3036 sayılı ilamıyla “...davalı ...’nün eyleminden kaynaklanan bir zarar tespit edilememiş ise de istinat duvarının yapımının zaruri bulunması halinde her iki taşınmazın maliklerinin masrafları ortak olarak karşılamaları gerekir. Bu durumda mahkemece uzman bilirkişilerden zararın giderilmesi için alınması gereken önlemlerin neler olabileceği konusunda yeniden rapor alınması, zararın giderilmesi için yapılacak masrafların belirlenmesi, tarafların bu masraflara müştereken katılmaları suretiyle uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda “...davalı tarafın kendi kusuru olmaksızın davacının taşınmazında meydana gelen göçüklerin önlenmesi için davacının kendi taşınmazı üzerinde gereken zirai tedbirleri alması gerektiği, kaldı ki komşuluk hukuku gereği tarafları yüksek maliyetli çözüm yöntemlerine zorlamanın davacı taraf yönünden de hukuki menfaatleri aşırı zedeleyeceği...” gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 25.01.2016 tarihli ve 2015/13851 Esas, 2016/837 sayılı ilamıyla onanmıştır.
Davacı vekili kararın düzeltilmesini istemiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2- Usuli kazanılmış hak, mahkemenin veya tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri yararına, diğerinin ise aleyhine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hak olarak tanımlanır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda düzenlenmiş olmamakla birlikte uygulama ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararlarıyla (4.2.1959 günlü ve 13/5 sayılı İ.B.K, 9.5.1960 günlü ve 21/9 sayılı İ.B.K.) yargılama hukukundaki yerini almıştır.Yargıtay bozma ilamına uyulmakla hüküm yararına bozulan kişi açısından da usuli kazanılmış hak doğar.
Somut olayda, mahkemece bozma ilamına uyulmakla davacı yararına usuli kazanılmış hak doğmuştur. Bilirkişi raporunda istinat duvarı yapılmak suretiyle muarazanın giderileceği saptanmıştır. Bozma içeriği gözetilerek sadece istinat duvarıyla ilgili karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Hükmün yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulması gerekirken sehven onandığı bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme itirazlarının kabulü Dairemizin 25.01.2016 tarihli ve 2015/13851 Esas, 2016/837 ilamının kaldırılarak kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin HUMK"nın 440. maddesinde öngörülen hususlardan hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile onamaya ilişkin Dairemizin 25.01.2016 tarihli ve 2015/13851 Esas, 2016/837 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, temyiz olunan mahkeme kararının açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 19.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.