6. Hukuk Dairesi 2015/8737 E. , 2015/10595 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bala Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2015
NUMARASI : 2010/162-2015/23
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak ve tazminat davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalılar vekili Av. Y.. G.. ve davacı vekili Av. . geldiler. Dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağı, elektrik ve su tüketim bedeli, hor kullanma tazminatı ve erken tahliye nedeniyle mahrum kalınan kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, mahrum kalınan dört aylık kira bedeli 6000 TL., su tüketim bedeli 3892 TL. ve hor kullanım nedeniyle onarım bedeli 17.045 TL.den oluşan toplam 26.937 TL.nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, makul süre kira alacağından davalı kefillerin sorumlu tutulmamasına, elektrik tüketim bedeli ve kira alacağına ilişkin talepler yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacıya ait taşınmazın davalılardan E.. Ö.."e 01.03.2009 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli sözleşme ile kiralandığını, diğer davalıların sözleşmeyi müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davalı kiracının sözleşme süresi sona ermeden kiralananı tahliye ettiğini, kiralananın davalılar tarafından kötü kullanılması nedeniyle bina ve müştemilatlara verilen hasarın Bala Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından tespit edilerek, hazırlanan bilirkişi raporunda hasarların onarım bedelinin 21.000 TL. olarak belirlendiğini, davalıların ayrıca elektrik kullanım bedelini ödemedikleri gibi kantara, elektronik teraziye ve mutfaktaki şohbene de zarar verdiklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla erken tahliye nedeniyle bir yıllık mahrum kalınan kira parasından şimdilik 1500 TL, eski hale getirme bedeli 21.000 TL., ödemeyen 1 yıllık kira bedeli 18.000 TL, 5122 TL. su kullanım, 2413,43 TL. elektrik tüketim bedeli, kantara, elektronik teraziye verilen zarar nedeniyle 1000 TL. olmak üzere toplam 49.053,80 TL."nin tesbit tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekili, davacının dava konusu taşınmazı davalı E."a kiraya verdikten sonra aynı yeri dava dışı başka bir firmaya da kiraya verdiğini, davalı kiracının kullanımının engellendiğini, tespit raporu ile belirlenen zararları kabul etmediklerini talep edilen kira bedelinin ödendiğini ve davanın reddini savunmuştur.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalılar vekilinin erken tahliye nedeniyle davalı kiracı hakkında hükmedilen makul süre kira alacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Kiracının, kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda kural olarak, kiracı kira süresinin sonuna kadar kiralayanın uğradığı tüm zararı ödemekle yükümlüdür. Ancak, 6098 Sayılı TBK."nun 114. maddesi (mülga 818 Sayılı BK.nun 98.maddesi) göndermesi ile aynı Kanunun 52.maddesi (mülga BK.nun 44. maddesi) uyarınca kiraya verenin de zararın artmasına neden olmaması gerekir. Bu husus 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun"unun 325. Maddesinde:" kiracı sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri verdiği takdirde, kira sözleşmesinden doğan borçları, kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder..." denilmek suretiyle hüküm altına alınmıştır. Bu durumda, davacının zararı tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir. Ancak kiracının sorumluluğu kira süresi ile sınırlıdır.
Davaya dayanak yapılan ve taraflar arasında son olarak düzenlenen yazılı kira sözleşmesi 01.03.2009 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli olup, davalı kiracı sözleşme süresinin sona erme tarihini beklemeden kiralananı 2009 yılının Eylül ayında fiilen tahliye ettiğini savunmuş ise de, kiralananın anahtarını davacı kiralayana teslim ettiğini kanıtlayamamıştır. Davacı kiraya veren kiralanana verilen hasarların belirlenmesi için Bala Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/10 D. İş. sayılı dosyası ile 05.02.2010 tarihinde tespit yaptırmakla kiralananın bu tarihte kiralayanın hakimiyet alanına geçtiğinin kabulü gerekir. Davalı kiracı 05.02.2010 tarihinden sözleşme süresinin sonu olan 01.03.2010 tarihine kadar olan dönem kira parasından sorumlu olduğu halde, sözleşme süresini aşar şekilde makul süre tespit edilerek, davalının bu süre kira bedelinden sorumlu tutulması doğru değildir.
2-Davalılar vekilinin davalı kefillerden tahsiline karar verilen hor kullanımdan kaynaklanan onarım bedeli ve su tüketim bedeline yönelik temyiz itirazlarına gelince;
01.03.2009 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi davalılar H. ve A.. Ö.. tarafından müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzalanmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 583.maddesi (mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 484 maddesi) uyarınca kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde düzenlenmesi ve kefilin sorumlu olacağı miktarın açıkça gösterilmesi zorunludur. Davada talep edilen hor kullanmadan kaynaklanan onarım bedeli ve su tüketim bedelinin belli ve muayyen olduğundan sözedilemez. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinde de bu bedellerden davalı kefillerin sorumlu olacağına dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece davalı kefillerin onarım ve su tüketim bedellerinden sorumlu tutulması doğru değildir. Kabule göre davalılar lehine reddedilen alacak miktarı üzerinden nisbi vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde 1500 TL.maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda 2 ve 3 nolu bendde açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 01/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.