11. Hukuk Dairesi 2015/14915 E. , 2016/752 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/12/2014 tarih ve 2013/347-2014/625 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin yaptığı iş karşılığı davalıdan çekler aldığını, çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle İcra Müdürlüğünün 2007/4391 E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini ve takibin kesinleştiğini, ancak icra dosyasında altı aydan fazla sürede herhangi bir işlem yapılmadığı gerekçesiyle ... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2012/130 E. 2013/6 K. sayılı ilamıyla icranın geri bırakılmasına karar verildiğini ve kesinleştiğini, bu sürede müvekkilinin alacağını alamadığını ve davalının sebepsiz zenginleştiğini iddia ederek çek bedelleri toplamı olan 14.000 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunmuş, davalının temel ilişkiden kaynaklanan edimlerini gereği gibi yerine getirmediğini ve davalının zarara uğramasına sebep olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalının davacıya 20.07.2007 tarihli 6.000,00 TL bedelli ve 20.08.2007 tarihli 8.000,00 TL bedelli çekleri verdiği, dava konusu çeklerin davacının emrine düzenlendikleri ve son hamilin davacı olduğu, takip sonrası davalı borçlu tarafından açılan davada ... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2012/130 E. 2013/6 K. sayılı ilamıyla icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve 06.08.2013 tarihinde kesinleştiğini, bu tarih itibari ile davalının davacı aleyhine ticari defter kayıtlarındaki anapara borcuna mahsuben yapıldığı değerlendirilen 2.555 TL ödemenin dışında geri kalan miktar bakımından sebepsiz olarak zenginleştiği, faiz başlangıç tarihinin de kesinleşme tarihi olduğu, davalının temel borç ilişkisine yönelik itirazlarının ise davacının TTK m. 732"ye dayanmış olması nedeniyle dikkate alınmadığı, ayrı bir davada değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın 11.445,00 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK"nın 732"nci (6762 sayılı TTK"nın 644"üncü ) maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 133. maddesine göre icra takibi sırasındaki alacaklının alacağına kavuşmak amacıyla yaptığı her takip işlemi zamanaşımını keser. İcra mahkemesinin 11.01.2013 tarih, 2012/130 E. 2013/6 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere 07.02.2008 tarihinde alacaklı vekilinin işlem talebi ile zamanaşımı kesilmiş olup, bu tarihten 14.09.2009 tarihine kadar zamanaşımını kesen hiçbir takip işlemi yapılmamıştır. Bu durumda davaya konu çekler 7.08.2008 tarihinde zamanaşımına uğramış olup işbu sebepsiz zenginleşme davasının 6102 sayılı TTK"nın 732.(6762 sayılı TTK m.644) maddesi uyarınca çeklerin zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılması gerekirken 09.09.2013 tarihinde açılmakla zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerekirken, çeklerin zamanaşımına uğradığını tespit eden icra mahkemesi kararının kesinleşme tarihinden itibaren davanın zamanaşımının değerlendirilmesi ve bu yanlış değerlendirme sonucuna göre zamanaşımı def"inin reddi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.