Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2084
Karar No: 2018/9682
Karar Tarihi: 21.11.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/2084 Esas 2018/9682 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/2084 E.  ,  2018/9682 K.

    "İçtihat Metni"

    .......
    Dava, sigorta başlangıcının tespiti istemine ilişkin olup yapılan yargılama sonucu ...... 5. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen hükme karşı davacı vekili ve davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine .... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne dair kararın temyizen incelenmesi davalı Kurum avukatı tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı, 01.07.1983 tarihinin sigorta başlangıcı olarak tespitini talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı vekili, davanın reddi gereğini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    “1-Davacının açmış olduğu davanın KISMEN KABULÜNE,
    Davacının 01.07.1983 tarihinde davalı işveren nezdinde 1 gün süreyle çalıştığının ve sigortalılık başlangıcının 18 yaşını dolduğu 05.06.1987 tarihi olduğunun TESPİTİNE, ” şeklinde hüküm kurulmuştur.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Yerel mahkemenin kararını kaldırarak istinaf isteminin esastan kabulü ile,
    “1)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.2 maddesi gereğince KABULÜNE, ........ İş Mahkemesinin 10/11/2016 tarih, 2015/348 E. – 2016/187 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
    2) Davanın atiye bırakılan hizmet tespiti talebi yönünden HMK"nın 150/5 maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
    3) Davanın Sigortalılık başlangıç talebi yönünden KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
    a) Davacının 01.07.1983 tarihinde davalı işveren nezdinde 1 gün süreyle çalıştığının ve sigortalılık başlangıcının 18 yaşını doldurduğu 05.06.1987 tarihi olduğunun TESPİTİNE, “ şeklinde hüküm kurulmuştur.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum avukatı, kurum işleminin doğru olduğundan bahisle davanın reddinin gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacının yargılama aşamasında talebini daraltarak sadece 01.07.1983 tarihinin sigortalılık başlangıcı olarak tespitini talep ettiği anlaşılmakla; taleple sınırlı kalınarak karar verilmeli, fazlaya dair verilen karar hükümden çıkarılmalıdır.
    3-Kurumun Fer-i Müdahilliği bakımından; 6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir.
    6552 sayılı Kanun ile ilgili olarak öncesinde ......sunulan hükümet teklifinde, söz konusu düzenleme 54. madde olarak yer almış, izleyen 55. maddede “5521 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.” denildikten sonra “7 nci maddeye bu Kanunla eklenen dördüncü fıkra hükmü, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda da uygulanır.” hükmü Geçici 3. madde olarak öngörülmüş, ancak yasalaşma aşamasında anılan Geçici madde çıkarılıp 6552 sayılı Kanunda bu türden düzenlemeye yer verilmemiştir.
    Diğer taraftan, 5521 sayılı Kanunun 15. maddesinde, bu Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 66. maddesinde, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği, 447/2. maddesinde, mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı, 448. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanacağı açıklanmıştır.
    Şu durumda, hizmet tespiti davalarında Kurumun feri müdahilliğine ilişkin hükmün geçmişe yürütüleceği yönündeki düzenlemenin kanun koyucu tarafından benimsenmemiş olması, ayrıca ve özellikle yukarıda değinilen 448. madde kapsamında, Kurum bakımından taraf oluşumu gerçekleştiğinden tamamlanmamış işlemden söz edilemeyeceğinin de belirgin bulunması karşısında 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkranın 11.09.2014 tarihinden önce açılan davalarda uygulanamayacağı, bu tarih sonrası açılan davalarda ise kurumun sıfatının feri müdahil açıktır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, 11.09.2014 gününden önce açılan işbu davada davalı Kurumun feri müdahil olarak benimsenmesi, lehine ve aleyhine avukatlık ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmemesi ile kurumun karar başlığındaki sıfatının feri müdahil olarak gösterilmesi isabetsizdir. Ancak temyiz edenin sıfatı gözetilerek davacının temyizi de bulunmadığından davalı kurum aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilemeyecektir.
    Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır.
    S O N U Ç : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/2 maddesi gereği kaldırılmasına, 1-..... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi hükmünün karar başlığında ""fer’i müdahil"" ibaresinin silinerek yerine ""Davalı"" ibaresinin yazılmasına,
    2-........ Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi hükmünün 2 numaralı bendinin kaldırılmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 21.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    ....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi