Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10013
Karar No: 2016/747
Karar Tarihi: 25.01.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/10013 Esas 2016/747 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/10013 E.  ,  2016/747 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/11/2014 tarih ve 2014/366-2014/355 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili (katılma yoluyla) ve davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, 21.01.2012 tarihinde müvekkilinin .... Şubesi"nden arandığını ve çeklerinin karşılıksız çıktığının bildirildiği, davalının ... şubesiyle yapılan şifahi görüşmelerde bu durumun elektronik sistemden kaynaklandığını ve aslında başka firmanın çeklerinin yazılmış olduğunu, bu durumun derhal düzeltileceğinin bildirildiğini, müvekkilinin buna itibar ederek beklediğini ancak hatanın düzeltilmediğini, bu sebeple müvekkilinin çeşitli ticari itibar ve iş kaybı yaşadığını iddia ederek şimdilik 5.000 TL maddi tazminat ile 50.000 TL manevi tazminatın avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, sehven oluşan bir durum olduğunu, gerekli girişimler yapılarak ... nezdinde düzeltmenin yapıldığını, davacı zararı ile banka eylemi arasında illiyet bağı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının çeklerinin yazılmış olduğu ve bu sebeple zarara uğradığı, hala bazı çeklerinin yazıldığına ilişkin bilgilerin ... kayıtlarında gözüktüğü, davacının maddi-manevi kaybı olduğu gerekçesiyle, davacının maddi zararının 270.947 TL olarak hesaplandığı ve taleple bağlı kalınarak 5.000 TL olarak kabulüne; davanın mahiyeti ve hakkaniyet ilkesine göre 30.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili (katılma yoluyla) ve davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    6100 sayılı Kanun"un 184. maddesine göre, hakim tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir. Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder.
    Tahkikatın bittiğinin tefhiminden sonra, sözlü yargılama aşamasına geçileceği konusunda şüphe yoktur. Burada açıklığa kavuşturulması gereken husus, tahkikatın bittiğinin tefhim edildiği celseden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için yeni bir gün tayininin zorunlu olup olmadığı hususudur.
    Sözlü yargılama 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun"unun 186. maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde, "Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir." hükmünü amirdir.
    Bu maddede, taraflara davetiye çıkarılacağı belirtilmiş ise de, HMK"nın 184. maddesine uygun olarak, tarafların tamamının hazır olduğu yargılama sırasında, hâkim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verip, tarafların bütün tahkikat hakkındaki açıklamalarını dinleyip, tahkikatı gerektiren bir hususun kalmadığını belirledikten sonra, yüzlerine karşı tahkikatın bittiğini tefhim etmişse, sözlü yargılama hakkında da görüşlerini sorması gerekir.
    Tahkikatın bittiğinin tefhim edildiği duruşmada, taraflardan bir kısmının hazır olmaması veya hazır olan taraflardan biri ya da tamamının, mahkemeden sözlü yargılama için duruşma günü tayin edilmesini istemeleri halinde, sözlü yargılama için HMK"nın 186.maddesine uygun olarak duruşma günü belirlenmesi ve bu durumun duruşmada olmayan taraflara meşruhatlı davetiye tebliğ edilmesi gerekir.
    Tahkikatın bittiğinin tefhim edildiği duruşmada, tarafların tamamının hazır ve sözlü yargılama için yeni duruşma günü verilmesini istemediklerini beyan etmeleri halinde, bu husus duruşma tutanağına yazıldıktan sonra, sözlü yargılamaya geçilir, taraflara HMK"nın 186/2. maddesine göre son sözleri sorulur, son sözleri dinlendikten sonra, mahkeme hükmünü verir.
    Somut uyuşmazlıkta taraf vekillerinin hazır olduğu 05.11.2014 tarihli duruşmada, açık yargılamaya son verildiği belirtilerek hüküm verilmiştir. Yukarıdaki açıklanan yasal düzenlemelere uyulmadan hüküm kurulması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğundan, adil yargılanma hakkı ile hukuki dinlenilme hakkına aykırıdır. Mahkemece, bu hususlar nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının, şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 25/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi