Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/32386
Karar No: 2017/2158
Karar Tarihi: 14.02.2017

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/32386 Esas 2017/2158 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/32386 E.  ,  2017/2158 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.02.2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, aylık ücret, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 29.09.2015 tarihli ilamıyla, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin reddine karar verilmesi gerekliliğiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Davalı vekili ise, 23.03.2016 tarihli tashih talepli dilekçesiyle, Dairemizin 29.09.2015 tarihli bozma ilamına esas temyiz incelemesinin duruşmalı yapıldığını, bozma ilamında davalı lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, ancak hükmedilen vekalet ücreti miktarının bozma ilamında açıkça yazılı olmadığını belirterek bu hususun düzeltilmesini talep etmiştir.
    1-Davalı vekilinin, Dairemizin 29.09.2015 tarihli bozma ilamının vekalet ücreti kısmına yönelik 23.03.2016 tarihli tashih talebinin değerlendirilmesinde;
    Dairemizin 29.09.2015 tarihli ve 2014/33972 esas, 2015/ 26008 karar sayılı bozma ilamına esas temyiz incelemesi duruşmalı yapılmıştır. Bozma ilamının sonuç kısmında, davalı lehine takdir edilen duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmiş ise de, vekalet ücreti miktarı sehven yazılmamıştır. Bu yön infazda tereddüte yol açacak niteliktedir. Bozma tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre, bozma ilamına esas temyiz incelemesi duruşması için davalı lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücreti miktarı 1.100,00 TL’dir.
    Anılan sebeple, davalı vekilinin tashih talebinin kabul edilmesiyle, Dairemizin 29.09.2015 tarihli ve 2014/33972 esas, 2015/ 26008 karar sayılı bozma ilamının sonuç kısmında yer alan, “davalı yararına takdir edilen duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine” şeklindeki cümlesine, “duruşma vekalet ücretinin” kelimelerinden önce gelmek üzere “1.100,00 TL” miktarının yazılmasına ve bozma ilamının ilgili kısmının bu şekilde DÜZELTİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi.
    2-Davacının temyiz itirazlarının değerlendirilmesine gelince;
    Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    Taraflar arasında, davacının fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık vardır.
    Bozmadan önceki yargılamada mahkemece verilen kararda, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri hüküm altına alınmıştır. Dairemizin, 29.09.2015 tarihli ve 2014/33972 esas, 2015/ 26008 karar sayılı bozma ilamında, “Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, davacı tanık anlatımlarına itibarla, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, davacı tanıklarının da davalı aleyhine dava açtığı anlaşılmakta olup, iş bu davada iş yerindeki çalışma düzeninin belirlenmesi açısından menfaatlerinin bulunduğu açıktır. Salt husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi mümkün değildir. Dosya kapsamında, fazla çalışma yapıldığına, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığına dair itibar edilmesi mümkün yazılı belge de bulunmamaktadır. Bu durumda, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına yönelik taleplerin reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.” şeklindeki gerekçeye yer verilerek karar bozulmuştur. Salt husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesinin mümkün olmadığına yönelik bozma gerekçesi yerinde ise de, dosya içeriğinde fazla çalışma yapıldığına, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığına dair itibar edilmesi mümkün başkaca delil bulunmadığı şeklinde açıklanan bozma gerekçesinin maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Şöyle ki, yurt dışı iş sözleşmesinin ekinde bulunan “Çalışma Düzeni ve Ücret Tarifesi” başlıklı belgede, günlük çalışma, ara dinlenme ve tatil çalışmalarına ilişkin bilgiler bulunmaktadır. Yine dosya içeriğindeki izin formlarından bir kısmının hafta tatilinin ve bayram tatilinin toplu kullanımına ilişkin olduğu da görülmektedir. Bu belgeler, bozma ilamında değerlendirilmemiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 10.02.1988 tarihli ve 1987/2-520 esas, 1988/89 karar sayılı kararında belirtildiği üzere, Yargıtay"ca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata sebebi olarak açıklanmıştır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar ile 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere, Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında yapılan inceleme sonucunda;
    Davacı işçinin, işverenin Türkiye’nin değişik illerinde bulunan şantiyelerinde ve en son yurt dışındaki şantiyesinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacının fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına yönelik taleplerinde, dinlenen her iki davacı tanığının da husumetli olması sebebiyle, salt tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi mümkün değildir. Ancak, yurt dışı iş sözleşmesinin ekinde bulunan “Çalışma Düzeni ve Ücret Tarifesi” başlıklı belgede, günlük çalışma saatlerinin hafta içi 08:00-19:00 saatleri arası ve bir saat ara dinlenme, cumartesi günleri 08:00-17:00 saatleri arası ve yine bir saat ara dinlenme, çalışılan pazar (ayda iki pazar) günü çalışma saatlerinin de cumartesi çalışma saatleri gibi olduğu açıklanmıştır. Davalının taraf olduğu, başka dava dosyalarında da benzer mahiyette belge sunulduğu ve Dairemizce bu belgelere, davalının savunmalarına da işaret edilerek itibar edildiği anlaşılmaktadır ( Dairemizin 10.03.2016 tarihli ve 2016/4296 esas, 2016/7472 karar sayılı; 22.06.2016 tarihli ve 2015/13185 esas, 2016/18802 karar sayılı ilamları).
    Diğer taraftan, işyeri dosyası içeriğinde, hafta tatili izinlerinin toplu kullandırıldığına dair bir kısım belgeler sunulmuş olup, hafta tatili dinlenme hakkının niteliğine göre, toplu olarak kullandırılması, kanunen geçerli bir kullandırım sayılamaz. Hafta tatilinin toplu kullanılmasına ilişkin izin belgelerinde yer alan izin günlerinden sadece o haftaya denk gelen bir hafta tatili gününde dinlendiğinin kabulü gerekir. Ayrıca, yine söz konusu toplu izin kullanılmasına ilişkin belgelerde, kullandırılan izinler arasında kurban ya da ramazan bayramına ilişkin izinlerin de bulunduğu gösterilmiş ise de, belgelerin bir kısmında izin kullanıldığı gösterilen süreler bayram gününe denk gelmemektedir. Bu belgeler bakımından da, gününde kullandırılmayan bayram tatili izni karşılığında, başka bir günde izin verilmiş olması hususu, söz konusu tatil günü çalışması için ücret ödenmesi zorunluluğunu ortadan kaldırmaz.
    Anılan sebeplerle, salt husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilemeyeceği kuralı saklı kalmak üzere, dosyaya sunulan belgeler ile husumetli tanık beyanlarının örtüştüğü çalışma düzeni belirlenmeli, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular nazara alınmalı ve neticeye göre, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına yönelik talepler değerlendirilmelidir. Kararın belirtilen sebeplerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi