
Esas No: 2015/6446
Karar No: 2016/745
Karar Tarihi: 25.01.2016
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/6446 Esas 2016/745 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 24/02/2015 tarih ve 2015/31-2015/163 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin sahibi bulunduğu TSE markasını, kullanılması için marka sözleşmesi yapılması gerektiği halde davalı firmanın sözleşme yapmadan satmakta olduğu ... üzerinde kullandığını, davalı firmanın fabrikasında .... Cumhuriyet Başsavcılığı"nca yapılan delil tespitinde haksız marka kullanıldığının tespit edildiğini, bu durumun müvekkilini maddi ve manevi zarara uğrattığını ileri sürerek markaya tecavüzün önlenmesine, masrafları davalı taraftan alınmak kaydıyla haksız marka basılı her türlü evrak ve ürünlerin muhafaza altına alınmasına, 4.897,00 TL maddi, 14.691,00 TL manevi tazminatın reeskont faiziyle tahsiline ve kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen tahkikat kapsamında düzenlenen 18.05.2006 tarihli tutanağın müvekkili şirkete ait olan fabrika binasında keşide edildiğini, düzenlenen tutanakta damacanaların satışa hazır nitelikte, içlerinin su ile dolu olup olmadığı ve satışa hazır olup olmadığı hususunda bir açıklığın bulunmadığını, mevcut damacanaların geri dönüşümlü olup müvekkilince üretim ve dolumu yapılabilecek nitelikte bulunmadığını, müvekkilinin tüketiciye bu şekilde ürün sattığını ortaya koyan bir delilin mevcut olmadığını, davacının iddialarının soyut nitelikte bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin 26.03.2014 tarihli bozma ilamına uyularak davalının davacıya ait TSE markasını izinsiz olarak 857 adet damacana üzerinde kullandığının ve ... Cumhuriyet Savcılığınca yapılan aramada damacanaların dolu olduğunun belirlendiği, damacanaların bulunduğu yer ve sayısı dikkate alındığında ticari amaçla bulundurulduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile marka hakkına tecavüzün önlenmesi ve ürünlerin muhafaza altına alınmasına; 4.897,00 TL maddi, takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın 18.05.2006 tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, markaya tecavüzün önlenmesi, maddi ve manevi tazminat ile diğer fer’i istemlere ilişkindir.
Mahkemece, davalının davacının marka hakkını ihlal ettiği tespit edilerek markaya tecavüzün önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı taraf, her biri ayrı bir davaya konu olabilecek istemlerini tek bir dava içinde talep etmiştir. Davacının davalıya karşı ileri sürebileceği farklı istemlerini tek bir davada isteyebilmesi mümkün olup, bu duruma objektif dava birleşmesi denilmektedir. Davaya fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılmıştır. Bu durum karşısında, kabul edilen markaya tecavüzün tespit ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerinin her biri için davacı yararına ayrı ayrı hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi için geçerli vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sadece maddi ve manevi tazminat istemleri bakımından vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasına “ Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden markaya tecavüzün önlenmesi bakımından 2.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine” ibaresinin davacı lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminata yönelik vekalet ücretlerinden önce gelmek üzere eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve kararın düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 506,06 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.