23. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/526 Karar No: 2020/4082 Karar Tarihi: 07.12.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/526 Esas 2020/4082 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2018/526 E. , 2020/4082 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı S.S. ... ... Çevresi Küçük San. Sit. Yapı Kooperatifin de davalı ... adına kayıtlı kooperatif üyeliğinin müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin yurt dışında yaşaması nedeni ile bilhare müvekkili adına kayıtlanmak üzere üyelik devir alma sırasında paya ilişkin işlemlerin müvekilinin oğlu olan davalı ... adına oluşturulduğunu, davalının iktisap tarihinde bu miktarda bir yeri alabilecek yatırım ve gelirinin de bulunmadığını, pay devrine ilişkin paranın devir eden ..."e müvekkilince ödendiğini ileri sürerek kooperatifteki davalı adına mevcut hisse ve üyeliğin iptali ile müvekkili adına tespit ve tescilini kabul edilmemesi halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL tazminat alacağının 12.04.1996 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif vekili, husumet itirazında bulunmuş, davalının üyelik kayıt işlemlerinde usulsüzlük olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı İhsan Tüfekçi vekili, kooperatifteki hisseyi müvekkilinin dava dışı üçüncü kişiden devraldığını, davacının öz oğlu olan davalıya yaptığı ödemelerin ailevi parasal yardım olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, kooperatif yönünden açılan davanın atiye bırakılması sebebiyle açılmamış sayılmasına, diğer davalı hakkındaki davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 04.11.2014 tarih, 2014/6929 Esas 2014/6932 Karar sayılı ilamı ile kooperatif yasal hasım olduğundan davanın kooperatifin yokluğunda, taraf teşkili sağlanmadan nihai sonuca bağlanması doğru görülmeyerek res"en bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak davacı tarafa kooperatife karşı dava açmak üzere süre verilmiş, açılan dava iş bu dava dosyası ile birleştirilerek görülmüş, davacı tarafından ileri sürülen inançlı işlemin yazılı delille ispat edilmesi gereksede taraflar arasında HMK"nın 203. maddesinde sayılan yakın akrabalık ilişkisi bulunduğundan tanık ile de ispat edilebileceği, davacı tanığı olarak dinlenen ..."in üyelik devir işlemlerini davacı ile yaptığını ancak devir sırasında davacının kooperatif payını davalı adına yatırım amaçlı aldığını ifade ettiği yönünde beyanda bulunduğu, davacı tarafından oğlu olan davalıya yapılan ödeme ve havalelerin aile hukukundan kaynaklanan bakım, gözetim ve dayanışma sorumluluğundan kaynaklı ödemeler olduğu, ödemelerin inançlı işleme dayalı olarak yapıldığına dair davacı iddiası dışında kanıt bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.