11. Hukuk Dairesi 2015/6825 E. , 2016/740 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/03/2015 tarih ve 2014/171-2015/40 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ...vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dünyanın pek çok ülkesinde tanınan ve bilinen ürünlerin sahibi olduğunu, tanınmış ve meşhur marka haline geldiğini, markalarının başında ". ... .. ..." markalarının sahibi olduğunu, özellikle "..." markasının müvekkilinin en iyi bilinen ve tanınan markası olduğunu, "..." markasının müvekkili tarafından 1971 yılında tescil edildiğini, "..." markasının ...tarafından "Tanınmış Marka" olarak kabul edildiğini, davalı "..." ibaresi 04, 37 ve 39. Sınıflarda başvurusunu yaptığını, bu emtiaların tamamının davalının başvuru tarihinden önce müvekkili tarafından " ..." markası ile tescil edildiğini, tescil edilmek istenen ürünlerin aynı tür nitelikte mal ve hizmetler olduğunu, KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin olduğunu ileri sürerek, ...YİDK"nın 2013-M-9071 sayılı kararının iptaline, 2011/39429 başvuru numaralı "...IL" markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...vekili, davacının "..." markası ile davaya konu olan "...IL" markasının iltibasa sebep olacağı iddiasının yerinde olmadığını, markalar karıştırıldığında ortalama tüketici nezdinde markalar arasında görsel, işitsel, kavramsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali dahil karıştırmaya yol açabilecek derecede benzerliğin bulunmadığını, markada bulunan ortak harfler esas alınarak markaların birbirine benzediği, aralarında iltibas bulunduğu iddiasının hukuken kabul edilemez olduğunu, "..." ibaresinin davacı adına tescilli tanınmış marka olması 8/4 maddesinin uygulanması için tek başına yeterli olmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı ... Anonim Şirketi vekili, dava konusu "...IL" markasının şirketin hakim ortağı ve uzun yıllar yönetim kurulu başkanlığı yapan..."nun baş harfleri olan "..." ile İngilizce yağ anlamına gelen "..." kelimesinin birleşmesi ile oluştuğunu, şirketin faaliyet konusu ile birlikte değerlendirildiğinde ve hece yapısı itibariyle... şeklinde okunacağını, hiçbir şekilde davacı şirketin markası ile karışıklığa sebebiyet vermesinin söz konusu olmayacağını, müvekkil firmanın akaryakıt alanında faaliyet gösterdiğini, dava konusu markanın kullanım alanın da madeni yağlar ve gres yağlar ile bunların türevleri gibi ürünlere yönelik olduğunu, davacının ürünleri ile müvekkilinin ürünlerinin aynı rafta yan yana durmasının söz konusu olmadığını, davalı şirketin 04,37 ve 39. Sınıftaki emtialarda marka tescilinin olduğunu ancak bu sınıflardaki kullanımının olmadığını, bu sınıflardaki hizmetlerde ve mallarda kullanılmadığından iltibas tehlikesinin söz konusu olamayacağını, ürünlerin satış yerlerinin de göz önünde bulundurulması halinde davanın koşullarının oluşmadığını belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının "...", ... ..." markalarıyla ...dışındaki davalının "...IL" ibare tescilli marka arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunduğu, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama ve düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürün ve hizmetler için ayıramadığı satın alım süresi içinde, ...IL ibare ve biçimli işareti gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun ... ibare ve biçimli markalardan farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, bu açıdan 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesinde belirtilen iltibasın bulunduğu ve tanınmışlık açısından da davacı ... markasının ...nezdinde tescil edilmiş tanınmış bir marka bulunması, tüketicilerin büyük bir kesiminde bilinen bir marka olması, ortalama tüketici nezdinde iltibas yaratabileceği taraf markaları arasında bağlantı kurabilme ihtimali nedeniyle davalı açısından bu tanınmışlıktan haksız bir yararın sağlanılabileceği, davacıya ait tanınmış markanın itibar ve ayırt ediciliğini zedelemesinin kuvvetle muhtemel olduğu ve 556 sayılı KHK"nın 8/4 maddesindeki şartların gerçekleştiği, başvuru markasının tescilinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile ...YİDK "nın 2013-M-9071 sayılı kararının iptaline, hükümsüzlük talep edildiğinden adı geçen markanın tescil edildiği konusunda dosyada bir bilgi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı davalı ...vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ...vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ...vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, 25/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.