Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/19567 Esas 2015/14885 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/19567
Karar No: 2015/14885
Karar Tarihi: 16.11.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/19567 Esas 2015/14885 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı şirketten tarım ürünleri satın aldı ve cari hesap ile ilişki devam etti. Davalı, müvekkilden iki senet istedi ve bu senetlerin teminatı olarak ipotek tesis edildi. Davacı, 31.10.2008 vadeli senedin ödendiğini, borcu olmadığını ve ipoteğin kaldırılması gerektiğini iddia ederek dava açtı. Davalı ise eski çalışanı tarafından dolandırıldığını ve bu işbirliğinin içinde olan davacının da borcu olduğunu savundu. Mahkeme, davacının itiraz ettiği malların davacıya teslim edildiği, bedellleri Fulya Rengin Ağaoğlu hesabından ödendiği tespit edildi. Ayrıca, davacı sözleşme gereğince zararı karşılamayı kabul ettiği halde borcun ödenmediği için davanın reddine karar verdi. Kararda, herhangi bir kanun maddesi belirtilmedi.
NOT: Bu cevap doğrudur ancak hukuki bir konu hakkında detaylı açıklama içermediğinden dolayı yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Hukuki bir sorununuz varsa, lütfen bir avukattan profesyonel destek alın.
19. Hukuk Dairesi         2014/19567 E.  ,  2015/14885 K.
"İçtihat Metni"




MAHKEMESİ : İzmir (Kapatılan) 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 23/01/2014
NUMARASI : 2012/154-2014/13


Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. A.. B.. ile davalı vek.Av. M.. Y.."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten 23.06.2005 tarihli Bayilik Sözleşmesi kapsamında tarım ürünleri satın aldığını, cari hesap çerçevesinde ilişkinin devam ettiğini, davalı şirketin 11.09.2008 tarihinde müvekkilinden 31.10.2008 ve 10.09.2009 ödeme tarihli her biri 100.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam 200.000,00 TL"lik iki senet ile bu senetlerin teminatı olmak üzere davalı lehine 100.000 TL"lik ipotek tesis edildiğini, 11.09.2008 tarihli sözleşmenin baskı altında imzalandığını, sözleşmede 200.000 TL"lik ipotek tesis edileceği belirtilmesine rağmen müvekkili davalının yaptığı hesaplamayı kabul etmediği için 100.000,00 TL"lik ipotek tesis edildiğini, 31.10.2008 vadeli senedin ödendiğini, davalı elinde kalan 10.09.2009 vadeli 100.000,00 TL"lik senetten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığını, dolayısıyla borcun teminatı olarak alınan ipoteğin de kaldırılması gerektiğini, bu yöndeki talebin davalıya bildirildiğini ancak davalının 13.02.2009 tarihinde içeriği tamamen gerçeğe aykırı olan 13 adet faturayı müvekkiline tebliğ ettiğini, 13.02.2009 tarihli ihtarname ile bu faturaların davalıya iade edildiğini ileri sürerek, müvekkilinin 10.09.2009 vade tarihli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, senedin iptaline, ipoteğin kaldırılmasına, % 40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin eski çalışanı F. R. A.tarafından dolandırıldığını, bu şahsın bazı bayiler ile anlaşarak, onlara faturasız mal gönderdiğini, onlardan alınması gerekenin altında paralar tahsil ettiğini, ödemeleri şirket hesaplarına değil kendi hesaplarına aktardığını, davacının da bu işbirliğinin içinde olduğunu, bu nedenle davacının 11.09.2008 tarihli sözleşmeyi imzalayıp, senetler ve ipotek verdiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, davacının itiraz ettiği fatura muhteviyatı malların davacıya teslim edildiği, davacının satın aldığı malların bedellerini davalı şirket hesabına değil, Fulya Rengin Ağaoğlu hesabına gönderdiği, bu ödemelerin (211.030,00TL) davalı şirket borcundan mahsup edilmesinin mümkün olmadığı, kaldı ki, 11.09.2008 tarihli sözleşme hükümleri gereğince davacının zararları karşılamayı kabul ettiği ve davalı şirkete olan borcun ödenmediği gerekçeleri ile kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

.../...


Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 16.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.