18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/3904 Karar No: 2014/8414 Karar Tarihi: 06.05.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/3904 Esas 2014/8414 Karar Sayılı İlamı
18. Hukuk Dairesi 2014/3904 E. , 2014/8414 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ceyhan Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 03/01/2014 (Ek Karar) NUMARASI : 2010/1181-2010/1529
Dava dilekçesinde, vesayetin kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm vasi tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, evlilik dışı ilişkisinden olan T. A."ya (Ö.) annenin ölümü üzerine A.. Ö.."in vasi atandığını ancak çocuğu tanıdığını, bu nedenle çocuğun velisi olduğunu belirterek vasi atama kararının kaldırılmasını istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu"nun 335. maddesinde;" Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz. Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velâyeti altında kalırlar." 336.maddesinde;“ Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar.Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir.Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir. "" 337.maddesinde;"" Ana ve baba evli değilse velâyet anaya aittir. Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velâyet kendisinden alınmışsa hâkim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velâyeti babaya verir."" 404.maddesinde; "Velâyet altında bulunmayan her küçük vesayet altına alınır." hükümleri yer almaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacı ile Azime"nin evlilik dışı ilişkilerinden 06.02.1996 doğumlu Tamer Akkaya"nın olduğu, çocuğun annesi Azime"nin 08.08.2010 tarihinde öldüğü, çocuğa anneanne Ani"nin 04.11.2010 tarihinde vasi atandığı, davacı tarafından 11.12.2013 tarihinde çocuğun tanındığı anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gözönüne alındığında velayet kendisi üzerinde bulunan tarafın ölümü üzerine, diğer tarafın çocuğu tanıması sonucunda velayet kendiliğinde tanıyan tarafa geçmez. Bu konuda mahkemece davacıya velayetin kendisine tevdii hususunda dava açmak üzere süre verilmesi ve açılacak davanın sonucu uyarınca tüm deliller birlikte değerlendirilerek vesayetin kaldırılması konusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.