10. Ceza Dairesi 2016/1653 E. , 2016/3005 K.
"İçtihat Metni"
Suçlar : Uyuşturucu madde ticareti yapma (Tüm sanıklar hakkında)
Suç Tarihleri : 09/11/2007- 17/08/2007
Hükümler : 1- Sanık S..hakkında;
a) 17.08.2007 tarihli eylem nedeniyle mahkûmiyet,
b) Temyiz isteğinin reddi,
2- Sanıklar K.. M.., V..ve D.. hakkında 09.11.2007 tarihli eylem nedeniyle mahkûmiyet,
3- Sanık Z.. hakkında 17.08.2007 tarihli eylem nedeniyle mahkûmiyet,
4- Sanıklar F.., H..ve A..... hakkında 17.08.2007 ve 09.11.2007 tarihli eylemler nedeniyle iki kez ayrı ayrı mahkûmiyet
Temyiz Edenler : Sanıkların müdafileri ile sanık S..
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Hükmedilen hapis cezalarının süresine göre, 5320 sayılı Karun"un 8. maddesin"in 1. fıkrası ile CMUK"nın 318 ve CMK"nın 299. maddeleri uyarınca sanıklar Z.., M.., F.. ve D.. müdafilerinin duruşma isteğinin reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
./..
34 ...ve 34 .. plakalı araçların müsaderesi ya da iadesi konusunda mahkemesince karar verilmesi mümkün görülmüştür.
A) Sanık S.. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteğinin incelenmesi:
Hükmün sanığın yokluğunda baro tarafından atanan ve sanıkla birlikte duruşmalara girmeyen ve sanığın atandığından haberi olmadığı anlaşılan müdafii Av. O.. A.."a tebliğ edildiği ancak sanığa tebliğ edilmediği, hükmün de bu avukat tarafından süresinden sonra temyiz edildiği anlaşıldığından; sanığa tebliğ edilen birleştirme kararının başlığında sanık müdafii olarak Av. O.. A.."ın isminin yazılmış olması sanığın kendisine müdafii atandığından haberi olduğu anlamına gelmeyeceği bu nedenle sanığın öğrenme üzerine verdiği 10.08.2015 tarihli dilekçesinin yasal ve süresinde olduğu kabul edilerek Mahkeme tarafından verilen 19.03.2015 tarihli temyiz isteğinin süresinden reddine ilişkin karar yok hükmünde kabul edilerek temyiz incelemesi yapılmıştır.
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisinin bulunduğuna veya bu sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, hükmün kesinleştirilerek infaza verildiği anlaşıldığından İNFAZIN DURDURULMASINA, sanık bu suç nedeniyle infaz kurumuna alınmış ise SALIVERİLMESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde serbest bırakılmasının sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı"na yazı yazılmasına,
B) Sanıklar K.., Z.., F.., A.. ve D.. hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Gerekçeli karar başlığına sanıklardan M..in isminin M.. olarak, hükmün gerekçesinde ise F.."ın isminin F..olarak yazılması, mahkeme tarafından düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, iletişimin tespitine dair Mahkeme kararları, diğer sanıkların beyanları ile sanık F...ın savunmalarındaki tape içeriklerini teyit eden beyanları dikkate alınarak yapılan incelemede, Mahkeme tarafından sanık F..ve müdafiinin ses analizi yaptırılması yönündeki taleplerinin reddedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş ve tebliğnamedeki bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir..
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hükümler fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna
göre, sanıklar hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C) Sanık H.. hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Sanık müdafiinin 30.12.2014 tarihli dilekçesiyle mahkemesine, "ekli sağlık raporundan anlaşılacağı üzere sağlık sorunum nedeniyle 30.12.2014 tarihli duruşmaya katılamayacağım" şeklinde beyan ederek gönderdiği mazeret dilekçesi ve ekindeki Ortadoğu Sağlık Hastanesi tarafından verilen 29.12.2014 tarihinden itibaren 7 gün süreyle istirahatı uygundur raporu sunduğu, ancak Mahkeme tarafından yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile mazeret kabul edilmeyerek, aynı oturumda hüküm kurulması suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
D) Sanık M.. hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
1- Sanığın, telefon konuşmaların kendisine ait olmadığını söylemesi karşısında; sanık ile H..B..ve D..D.. arasında tesbit edildiği belirtilen mevcut ses kayıtlarının sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi"ne veya uzman bir kurum ya da kuruluşa ses analizi yaptırılarak rapor alınması,
2- Van Emniyet Müdürlüğü"nün 24.12.2007 tarih, 2007/.. sayılı ekspertiz raporuna göre, suç konusu materyallerde tespit edilen üç adet mukayeseye elverişli parmak izleri ile sanıktan alınacak parmak izleri karşılaştırılarak, bu parmak izlerinin sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
E) Sanık V.. hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışındaki yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçunun kanuni tanımında yer alan fiili gerçekleştirdiğine ya da ele geçirilen suç konusu eroine ortak olduğuna ilişkin somut delil bulunmadığı, sabit olan fiilinin sanıklardan A..İh.. ile suça konu eroinin alıcısı olan şahıslar arasında irtibat sağlayarak suçun icrasını kolaylaştırmaktan ibaret olduğu, ancak tarafların fiilen bir araya gelmedikleri, eyleminin yardım niteliğinde olduğu dikkate alınarak, hakkında TCK"nın 39. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
18.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.