MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dairemizin 15.05.2013 gün ve 2013/7212 Esas, 2013/7871 Karar ve 08.01.2014 gün ve 2013/17353 Esas, 2014/187 sayılı kararında açıklandığı üzere; temyizin geçerliliğinin belirlenmesi açısından, sanığın Av. ..."i müdafii olarak atayıp atamadığı ve temyizine muvafakat edip etmediği hususu sorulup tespit edildikten sonra dosyanın iadesinin temini amacıyla tevdiine karar verildiği gözetilmeden, mahkemece çıkartılan yakalama kararına istinaden aranan sanığın yakalanamadığından bahisle evrakın aynen iade edildiği anlaşılmakla; sanığın mahkemeye celbi ile Dairemizin 15.05.2013 gün ve 2013/7212 E, 2013/7871 K, 08.01.2014 gün ve 2013/17353 E, 2014/187 sayılı kararındaki hususların ikmali ile düzenlenecek tutanağın temyiz incelemesine esas olmak üzere Dairemize gönderilmesi amacıyla dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.06.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Sanık tarafından müdafii olarak görevlendirildiğini belirterek kararı temyiz eden avukatın ilk tevdi üzerine sanıkla daha sonra görüşemediğini ancak temyiz dilekçesini onun isteği üzerine verdiğini beyan etmesi, temyizin süresinde olması, vekalet belgesinin müdafii ile sanık arasındaki iç ilişkiyi ortaya koyan ve açıklayan bir işlem olması, kurucu bir işlevinin olmaması buna göre ortada sanık aleyhine bir durumun bulunmaması nedeniyle avukatın temyizine muvafakat edip etmediğinin ısrarla sanıktan sorulmaya çalışılmasının dosyaya yenilik getirmeyeceği aksine davanın sürümcemede kalmasına sebebiyet vereceğinden dolayı sanık aleyhine bir durum yaratacağı düşüncesiyle tevdii kararından dönülmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun kararına katılmadığımı saygıyla arz ederim.