19. Hukuk Dairesi 2017/4931 E. , 2019/5007 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davası hakkında İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen davanın kabulüne yönelik 2012/141 esas, 2016/378 karar sayılı 29.09.2016 tarihli hükmün istinaf kanun yolu incelemesi sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın davalılar vekilince süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, İstanbul 12. İcra Müdürlüğü"nün 2011/20960 esas sayılı dosyasında icra takibine konu 69.500 Euro meblağlı senedin davalılarca hile ile düzenlendiğini, davacının böyle bir senetten haberdar dahi olmadığını, esasen hukuki ehliyetinin de bulunmadığını, çalışmadığını ve geçimini bazen hurda kağıt toplayarak sağladığını, davalıların bir iş yeri kiralama konusunda davacıyı kandırarak hile ile 05.11.2011 tarihli bir kira sözleşmesi imzalatmış olduklarını, davalıların birlikte hareket ederek hile ile dava konusu senedi düzenlediklerini, davacının bu kişilere hiçbir borcu olmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının özgür iradesi ile ve borcu nedeniyle dava konusu bonoyu verdiğini, davalının borçtan kurtulmak için tüm yolları denediğini, kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, senedin kira sözleşmesi ile birlikte davacı ve kefile imzalatıldığı, iş bu imzanın hile ve hata ile imzalatılmış olduğuna ilişkin davacı iddiasının tanıkların tevil yollu beyanlarından anlaşıldığı, yargılama esnasında davalı tarafın senedin yapılacak ortak iş ve tadilatın bedeli olarak ödenecek olan paranın karşılığında düzenlendiğini belirtmesi nedeniyle, senedin sebebe bağlı hale geldiği ve düzenleme sebebine göre davalı tarafından MK 6. Mad. göre , dava konusu dükkana yapılan harcama ve bu harcama karşılığında yapılan ödemelerin belgelendirilmesi gerektiği mahkemece benimsenmiş ve davacı yanca buna ilişkin belge sunulmadığı gibi davalı cirantanın, lehdarın ortağı olduğu ve senet düzenlenme aşamalarında yer aldığı anlaşılmakla MK 2. Mad. gereğince iyi niyetli hamil sayılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalılar vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, davacının iradesi dışında ve iradesi sakatlanarak ve kira sözleşmesinin iptali zannıyla davacının iradesi fesada uğratılarak 69.500 Euro tutarlı bononun imzalatıldığı, davalı tarafından bononun veriliş sebebi kiralama bedeli olarak bildirilmesine rağmen böyle bir peşin kira bedeli ödenmesinin davalı tarafça ispat edilemediği, davacının davalı tarafa böyle bir borcunun bulunmadığı, İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme ile verilen kararın yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın maddi hukuka ve muhakeme hukukuna uygun olmasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 03.07.2017 gün, 2017/843 esas, 2017/2243 karar sayılı hükmünün ONANMASINA, dosyanın İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 06/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.