11. Hukuk Dairesi 2015/6627 E. , 2016/718 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/12/2014 tarih ve 2013/290-2014/633 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı şirketten satın almak suretiyle devraldıkları ... marka ve işyerlerinin sahibi olduğunu, davalı tarafın ..."da ....adı altında bir ... açtığını, davalı şirketin kullandığı işletme adındaki ... ibaresinin müvekkilinin sahibi olduğu markalara tecavüz teşkil ettiğini, ayrıca benzer isim altında aynı ticari faaliyetin yürütülmesinin haksız rekabet oluştuğunu ileri sürerek, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile önlenmesine, 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, davalının kullandığı işletme adındaki ... ibaresinin kullanılmasının önlenmesine, davalının unvan ve tabelalarındaki ...-... şeklindeki ibarelerin kaldırılmasına, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiş; 29.04.2014 tarihli oturumda tazminata ilişkin talebini atiye bıraktıklarını beyan etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin aralarındaki satış sözleşmesi kapsamında işletmenin tamamını tüm hak, borç ve mal varlığı ile birlikte devraldığı dava dışı ... ...."nin, bu kapsamda adına tescilli bulunan ve daha sonra bilahare davacı şirketçe de tescil olunan markalar içerisinde yer alan “... ...” markası ile gıda-perakende sektöründe faaliyet gösteren davalı şirketin ticaret unvanında “...” olarak kullanılan ibarenin tescilli marka yönünden iltibas teşkil ettiği, tüketiciler nezdinde tescilli markadan ayırt edilmesinin mümkün bulunmadığı, her ne kadar davalı unvanında "...." ibareleri yer almakta ise de bu ibarelerin “...” ibaresine oranla küçük yazılmış olup davacının devraldığı dava dışı şirketin önceki unvanını çağrıştırdığı, bu nedenle tüketiciler nezdinde davacının devraldığı mağazaların devamı niteliğinde olduğu düşüncesini doğurabileceği, davalının unvanındaki kullanımın markaya tecavüz teşkil ettiği, ancak davalının kullandığı unvan ile davacı unvanı arasında herhangi bir benzerlik ya da iltibas oluşturacak bir durum bulunmadığı gerekçesiyle, tescilli markaya yönelik men talebi yönünden davanın kabulü ile davalının davacı adına kayıtlı markalara
haksız müdahalesinin men"ine, tecavüzün davalının unvan ve tabelalarındaki davacı adına kayıtlı ...-... ... şeklindeki ibarelerin kaldırılması, davalı unvanındaki diğer ibarelerle ayırt ediciliğinin giderilmesi suretiyle önlenmesine, davacının unvanına tecavüzün önlenmesine ilişkin talebi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine, hükmün ilanına, tazminat talebinin atiye terk edilmesi sebebiyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına, 25/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.