Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4362
Karar No: 2019/5005
Karar Tarihi: 06.11.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/4362 Esas 2019/5005 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, icraya konulan senedin muris tarafından imzalanmadığını ve borçlu olunmadığını iddia ederek dava açmıştır. Davalı ise senedin muris tarafından imzalanıp kendisine verildiğini belirterek davanın reddedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davacıların lehine karar verilmiş ve davalı vekili kararı temyiz etmiştir. Ancak temyiz harcı eksik yatırılmış ve mahkeme tarafından geri çevrildiği halde davalı vekili tarafından tamamlanmamıştır. İkinci bir kararla da temyiz isteminin yapılmamış sayılmasına karar verilmiş ve davalı vekili bu kararı istinaf etmiştir. Ancak istinaf mahkemesi, temyiz yolu açıkken istinaf yoluna başvurulduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermiştir. Yerel mahkemenin kararına karşı ise temyiz yolu açık olmasına rağmen istinaf yoluyla başvurulmuş ve dosyadaki deliller ve gerektirici sebepler nedeniyle davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilmiştir. Kararda, 6100 sayılı HMK'nın 6723 sayılı yasanın 34. maddesi ile değişik geçici 3/2 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemeleri'ne verilen denetleme görevi, istinaf yolu caiz olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- HUMK'nun 434/3. maddesi
- HMK'nun 344/1 maddesi
- 6100 sayılı HMK'nın 6723 sayılı yasanın 34. maddesi ile değişik geçici 3/2 maddesi
- 1086 sayılı kanunun 26.09.2004 tarihli 5236 sayılı kanun ile yapılan değişiklikten önceki 427 ila 554. madde hükümleri
19. Hukuk Dairesi         2017/4362 E.  ,  2019/5005 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ortaca 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine 02.11.2016 tarihli ek karar ile temyiz yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, bu karar da davalı vekili tarafından istinaf edilmiş, istinaf mahkemesince istinaf dilekçesi istinaf yolu caiz olmadığı temyiz yasa yolu açık olduğu gerekçesiyle başvurunun usulden reddine yönelik verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacılar vekili, icraya konulan 10.01.2011 tanzim 10.01.2011 vade tarihli 100.000 TL bedelli senette bulunan davacıların murisi ... ait olduğu iddia edilen imzanın murisin imzası olmadığını, senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini talep ve dava etmişlerdir.
    Davalı vekili, murisin hayatta iken itirazda bulunmadığını, ödemelerde bulunduğunu, senedin muris tarafından imzalanıp kendisine verildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, senet üzerindeki imzanın davacıların murisi ... ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz"in 2015/12244 esas ve 2016/3727 karar sayılı ve 03.03.2016 tarihli ilamı ile “Yerel mahkeme hükmünü temyiz eden davalı vekili tarafından dava harcı olan 6.831,00 TL"nin 1/4"ü olan 1.707,75 TL"nin nisbi temyiz harcı olarak yatırılması gerekirken 806,40 TL nispi harç yatırıldığı anlaşılmıştır. Eksik nisbi temyiz harcının tamamlanması için mahkemece HUMK"nun 434/3. maddesi uyarınca işlem yapılması için geri çevrilmesine" karar verilmiştir.
    Geri çevirme kararı üzerine ilk derece mahkemesince davalı vekiline HMK"nun 344/1 maddesi gereğince gerekli harç yatırması için muhtıra çıkartılmış, muhtıra usulüne uygun şekilde 22/07/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, verilen yasal süre içerisinde tamamlanması gereken 931,93 TL temyiz karar harcı yatırılmamıştır. Bunun üzerine mahkemece 02.11.2016 tarihli ek karar ile davalı vekilinin temyiz isteminin yapılmamış sayılmasına istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiş, ve davalı vekili tarafından ek karar istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, 6100 sayılı HMK"nın 6723 sayılı yasanın 34. maddesi ile değişik geçici 3/2 maddesi hükmüne göre Bölge Adliye Mahkemeleri"nin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı kanunun 26.09.2004 tarihli 5236 sayılı kanun ile yapılan değişiklikten önceki 427 ila 554. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, bu kararlara ilişkin denetleme görevi de Bölge Adliye Mahkemeleri"ne ait olmadığı, dilekçenin temyiz dilekçesi olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunun yerel mahkeme ve Yargıtay"ın takdirinde olduğu bu konuda bir değerlendirme yapılamayacağı,temyiz nedenlerinin inceleme ve denetleme görevinin Yargıtay"a ait olduğu istinaf yolu caiz olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-İlk derece mahkemesinin 02.11.2016 tarihli temyiz isteminin yapılmamış sayılmasına yönelik kararına karşı temyiz yasa yolu açık olduğu halde istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmakla istinaf mahkemesinin istinaf başvurusunun usulden reddine yönelik kararı isabetli olup davalının istinaf mahkemesinin bu kararına yönelik temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2- Davalı vekilinin yerel mahkemenin 02.11.2016 tarihli ek kararına karşı temyiz yolu açık olup yerel mahkemece kanun yolunun yanlış gösterilmesi nedeniyle davalı vekilince yapılan istinaf başvurusu temyiz başvurusu sayılarak yapılan incelemede dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin ilk derece mahkemesinin 02/11/2016 tarihli ek kararına yönelik yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesinin kararına yönelik temyiz isteminin reddiyle İzmir BAM 17. Hukuk Dairesi"nin kararının ONANMASINA, aşağıda gösterilen onama harcının temyiz eden davalıdan tahsiline, (2) nolu bentte açıklanan sebeplerle 02/11/2016 tarihli ek kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı eksik harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, davalının yapılmamış sayılan temyizi için yatırdığı 23.09.2014 tarihli makbuzla 430,00 TL, 23.09.2014 tarihli makbuzla 500,00 TL, 08.11.2016 tarihli makbuzla 901,93 TL olmak üzere toplam 1.831,93 TL harç bedelinin talebi halinde davalıya iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 06/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi