2. Ceza Dairesi Esas No: 2019/13441 Karar No: 2020/542 Karar Tarihi: 09.01.2020
Karşılıksız yararlanma - mühür bozma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/13441 Esas 2020/542 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesinde görülen bir davada sanık, mühür bozma ve karşılıksız yararlanma suçlarından mahkum edilmiştir. Temyiz incelemesinde mühür bozma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz istemi reddedilmiştir. Karşılıksız yararlanma suçuyla ilgili olarak ise, sanığın borcundan dolayı kesilen elektriği açıp tekrar kullanmaya devam ettiği belirtilmiştir. Bu suçun tespiti için mahallinde keşif yapılmak suretiyle bilirkişi aracılığıyla tespit edilecek kurulu güç ile sayaçtaki tüketim miktarının, sayaca ilişkin son tespitin yapıldığı tarihe göre karşılaştırılması yapılmalıdır. Eğer suç işlendiği tespit edilirse, kurumun vergili ve cezasız gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilip usulüne uygun süre verilmek suretiyle bildirimde bulunulması gerekmektedir. Bildirim sonrası verilen sürede kurumun gerçek zararı tamamen tazmin edilirse, kamu davası açılmayacağına dair bildirim yapılabilecektir. Eğer soruşturma aşamasında bu ihtar işlemi yapılmamış olmasına rağmen sanık tarafından kovuşturma aşamasında katılan kurumun zararı tamamen karşılanırsa, bu ödemenin soruşturma aşamasında yapılmış gibi kabul edilerek sanık hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilecektir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 2. madde, 6352 sayılı Yasa, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 163/3. ve 168/5. maddeleri ve CMK'nın 223/8. maddesi gösteril
2. Ceza Dairesi 2019/13441 E. , 2020/542 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1-Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasa"nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün temyizi mümkün olmadığından sanığın temyiz isteğinin 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 2-Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Kaçak elektrik tespit tutanağında sanığın borcundan dolayı kesilen elektriği açıp tekrar kullanmaya devam ettiğinin belirtilmesi karşısında; karşılıksız yararlanma kastının bulunup bulunmadığı yönünden, mahallinde keşif yapılmak suretiyle bilirkişi aracılığıyla tespit edilecek kurulu güç ile sayaçtaki tüketim miktarının, sayaca ilişkin son tespitin yapıldığı tarihe göre karşılaştırılması yapılarak, sayaca herhangi bir müdahalenin bulunup bulunmadığı da belirlendikten sonra, sanığın atılı suçu işlediğinin tespiti halinde; 6352 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçlarında 5237 sayılı TCK"nın 163/3. ve 168/5. maddelerine göre soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca katılan kurumun vergili ve cezasız gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilip usulüne uygun süre verilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı kurumun vergili ve cezasız gerçek zararını soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına” dair bildirimde bulunulması gerektiği ve bildirim sonrası verilen sürede kurumun gerçek zararı soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi halinde bu bir dava şartı olduğundan TCK"nın 168/5. maddesine göre kamu davasının açılamayacağı ve eğer soruşturma aşamasında bu ihtar işlemi yapılmamış olmasına rağmen sanık tarafından kovuşturma aşamasında katılan kurumun zararının tamamen karşılanması halinde bu ödemenin soruşturma aşamasında yapılmış gibi kabul edilerek sanık hakkında CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerekeceği nazara alınarak belirtilen şekilde katılan kurumun vergili ve cezasız gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp sanığa bildirim yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 09/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.