11. Ceza Dairesi Esas No: 2012/27751 Karar No: 2014/12045 Karar Tarihi: 18.06.2014
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/27751 Esas 2014/12045 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen bir davada, sanığın resmi belgede sahtecilik suçuna karıştığı iddiasıyla yargılandığı ancak senedin gerçek sahibinin tespit edilmediği için hüküm kurulamadığı belirtilmiştir. Ayrıca, suçun kabul edilmesi halinde senet üzerindeki imza incelemesi yapılması gerektiği, suçun cezasının belirlenmesinde önceki ve sonraki kanunların ilgili hükümlerinin uygulanarak sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması gerektiği vurgulanmıştır. Resmi belgede sahtecilik suçunun cezası 2 yıldan 8 yıla kadar ağır hapis veya 2 yıldan 5 yıla kadar hapis olarak öngörülmüştür. Alt sınırdan tayin halinde, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak uygulanan güvenlik tedbirlerinin olmadığı vurgulanmıştır. Ayrıca, suça konu senedin dosyada delil olarak saklanması gerektiği ancak hükümde bu konuda bir karar verilmediği ifade edilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2012/27751 E. , 2014/12045 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2012/106964 MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 21/02/2012 NUMARASI : 2011/743 (E) ve 2012/101 (K) SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
1- Sanığın, suça konu senedi keşideci C.. A.."dan aldığını ve ciro ederek verdiğini savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi bakımından, senette keşideci olarak gözüken C.. A..ile .. nolu telefonun abone kayıtları araştırılıp, şahsın tanık sıfatıyla dinlenmesi ve senet üzerinde imza incelemesi yapılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; a) Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdir ve tayini hakime ait olup suça konu senet aslı celp edilerek belge üzerinde gözlemde bulunulup, aldatma yeteneğinin ne şekilde oluştuğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan, senedin resmi belgede sahtecilik suçu açısından zorunlu unsurları taşıyıp taşımadığı değerlendirilmeden ve senet aslı denetime olanak verecek şekilde dosya içinde bulundurulmadan hüküm kurulması, b) 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca lehe Yasanın önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi gerektiği, bu kapsamda resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, 765 sayılı TCK"nun 342/1. maddesinde 2 yıldan 8 yıla kadar ağır hapis, 5237 sayılı TCK"nun 204/1. maddesinde ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis olarak öngörülmesine karşın, temel cezanın alt sınırdan tayini halinde 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinde düzenlenen ve kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak uygulanan güvenlik tedbirlerinin 765 sayılı TCK"nda bulunmadığı gözetilmeden, üst sınır gözetildiğinde alt sınırlar aynı da olsa 5237 sayılı TCK"nun sanık lehine olduğu biçimindeki gerekçeyle 5237 sayılı TCK"nun 204/1. maddesinin tatbiki ile uygulama yapılması, c) Adli emanetin 2008/2737 sırasına kayıtlı suça konu senedin dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi gerekirken bu konuda hüküm kurulmaması, Yasaya aykırı, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 18.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.