3. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16058 Karar No: 2017/5250 Karar Tarihi: 13.04.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/16058 Esas 2017/5250 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2016/16058 E. , 2017/5250 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın konusuz kaldığına ve karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını ve boşanma kararında davalı lehine aylık 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin hasta olduğunu, çalışamadığını belirterek nafakanın kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili; davacının çalışmasına engel hastalığı olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davalı kadının dava sırasında evlenmesi nedeniyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, yargılama giderlerinden davalı sorumlu tutulmuş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Eldeki davada, davacı taraf dava dilekçesinde, davacının hastalığı sebebi ile nafakanın kaldırılmasını istemiş olup, davanın devamı sırasında davalının yeniden evlenmesi ile yoksulluk nafakasının kendiliğinden ortadan kalktığı ve bu nedenle davanın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır. Ancak yargılama giderlerinin hangi taraf aleyhine hükmedileceğinin tespiti bakımından davanın açıldığı tarih itibari ile tarafların haklılık durumunun belirlenmesi gerekecektir. Zira, HMK’nın 331. maddesinin birinci fıkrasında yer alan; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder” düzenlemesi gereğince davanın konusuz kalması halinde davanın açıldığı tarihte haksız olduğu tespit edilen taraf yargılama giderini ödemekle yükümlü olacaktır. Bu durumda mahkemece konusuz kalan dava nedeniyle, davacının hastalık iddiasına dayalı iddiasına yönelik maddi vakıa araştırılarak, dava tarihi itibarıyla tarafların haklılık durumlarının tespiti ile sonucuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücreti hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.