11. Hukuk Dairesi 2015/6635 E. , 2016/705 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/01/2015 tarih ve 2014/510-2015/75 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili, fer"i müdahil ... vekili ve fer"i müdahil .... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkilinin ..."nin ... Şubesi"ne yatırdığı 3.775 TL"nin anılan bankaya el konulması nedeniyle iade edilmediğini, bu mevduatın ... unvanlı paravan bankaya aktarıldığının öğrenildiğini, müvekkilinin "off shore bankasının ... şubesi olduğu, banka ve devletin güvencesi altında bulunduğu" yönünde kandırıldığını, bu şekilde toplanan paraların .... Grubu şirketlere ve hayali şirketlere usulsüz kredi vermek suretiyle tüketildiği, .... yöneticilerinin bankayı vasıta kılmak suretiyle dolandırıcılık suçundan mahkum olduklarını ileri sürerek 3.775 TL"nin 22.12.1999 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 06.01.2015 tarihli dilekçesi ile talebinin 275 TL"lik kısmından feragat etmiştir.
Davalı vekili, hisse devir sözleşmesi uyarınca sorumluluğun ..."na ait olduğunu, hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, bankanın havale talimatını ve vekalet görevini yerine getirdiğini, davacının serbest iradesiyle ve daha fazla faiz getirisi elde edebilmek amacıyla kıyı bankacılığını tercih ettiğini, off shore hesap cüzdanına karşı bir itiraz ileri sürülmediğini, davacının da müterafik kusurunun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer"i müdahil ... vekili, zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının serbest iradesi ile ve daha fazla faiz getirisi elde edebilmek için off shore hesabı tercih ettiğini, iradenin yanıltıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davalı bankanın ancak havale işlemini ve vekalet görevini gerçekleştirdiğini, davada talep edilen alacak tutarının fazla olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer"i müdahil .... vekili, müvekkilinin bir borç üstlenmesinin bulunmadığını, muhatabın ... olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 3.694 TL"sini 22.09.1999 tarihinde ... hitaben düzenlenen maktu hesap açma talimatını imzalamak suretiyle ... .... şubesine verdiği, paranın 27.10.1999 tarihinde faiz de dahil olmak üzere 3.980 TL"ye ulaştığı, kendisine gönderilen 480 TL tutarındaki havalenin aynı tarihte nakden ödenmesiyle birlikte hesaptaki mevcudun 27.10.1999 tarihi itibarıyla 3.500 TL olduğu, söz konusu paraların ... hesabına aktarılmış gibi gösterildiği, kesinleşen karara göre, ..."nin bir kısım yöneticilerinin .... aracılığıyla Off Shore hesabı açtıran kişileri bankayı vasıta kılmak suretiyle dolandırdıkları ve bu suretle topladıkları paraları .... bünyesindeki şirketlere ucuz kredi olarak aktardıkları, Off Shore Bankasının paravan bir şirket olarak kurdurulduğunun anlaşıldığı, bu şekilde ..."nin söz konusu yöneticileri tarafından davacı ve onun durumundaki diğer Off Shore hesabı açtıranların iradelerinin fesada uğratıldığının açıkça ortaya konulduğu, bir güven kurumu olan bankaya inanarak parasını yatıran davacının yatırdığı parayı talep hakkının bulunduğu, davacıya yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili, fer"i müdahil ... vekili ve fer"i müdahil ... vekili temyiz etmiştir.
1-Fer"i müdahil ... vekiline ait temyiz dilekçesi havale ettirilmiş ise de, temyiz defterine kaydettirilmediği gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır.
Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK"nın 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Fer"i müdahil vekili tarafından bu işlemler yapılmamış, sadece temyiz dilekçesinin havale ettirilmesi ile yetinilmiştir. Temyiz defterine kayıt ettirilip, harcı alınmayan temyiz dilekçeleri bakımından çözüm getiren 21.05.1985 gün ve 1984/5 esas, 1985/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nda, harca tabi olmasına rağmen hesap edilip ilgilisinden alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da HUMK’nın 434/3. maddesinde öngörülen eksik harç ödenmesi ile ilgili işlemin kıyasen uygulanması ve bu durumda temyiz isteminin, temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılması gerektiği açıklanmıştır. Buna göre, somut olayda, temyiz defterine kayıt bulunmadığından, bu İBK"nın uygulanması gerekmemektedir.
Fer"i müdahil .... vekili tarafından bu işlemler yapılmaksızın verilmiş temyiz dilekçesine konu temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin ve fer"i müdahil ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin ve fer"i müdahil ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle fer"i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin ve fer"i müdahil ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fer"i müdahiller ... ve ...."tan harç alınmasına yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı bankaya iadesine, 25/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.