
Esas No: 2019/15805
Karar No: 2020/19788
Karar Tarihi: 15.12.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/15805 Esas 2020/19788 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, suça konu eşyanın suç tarihindeki gümrüklenmiş değeri dosyanın tarafsız ve bağımsız bilirkişiye tevdi ile dosya üzerinden tespit edilmek suretiyle; 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2-Dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporunda, suçta kullanılan nakil aracının arka koltuklarının sökülmüş olduğu, suça özel olarak tahsis edildiği ve dava konusu eşyanın taşıma yüküne göre miktar ve hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturduğunun belirtildiği, sanığın söz konusu nakil aracını amcası olan malen sorumludan ödünç aldığını beyan etmesine karşın malen sorumlu aracının yeğeni olan sanık tarafından habersiz şekilde alındığını belirtmesi, uyap kayıtlarında yapılan araştırmada aynı aracın sanık tarafından 17.08.2014 tarihinde Solhan ilçesinde aynı nevi suçta öncü araç olarak kullanıldığı iddiasıyla sanık hakkında kamu davası açıldığının anlaşılması hususları birlikte değerlendirldiğinde, malen sorumlunun iyi niyetli olduğunun kabul edilemeyeceği, nakil aracının müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmayacağı, bu nedenle TCK"nin 54/3. maddesi uyarınca hakkaniyete de aykırı olmayacağı gözetilerek nakil aracının müsaderesi yerine yazılı şekilde iadesine karar verilmesi,
3-Uyap ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında temyiz davasına konu olan (aynı) suçtan açılan kamu davalarının tespit edilmesi karşısında;
Yerel mahkemece; UYAP kayıtları taranarak, sanık hakkında aynı suçtan değişik zamanlarda açılmış başka ceza davası dosyalarının bulunup bulunmadığı da tespit edilip hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilerek TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılmadan eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olmakla, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 15.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.