(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/1780 E. , 2020/7011 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının diyaliz merkezinde hemşire olarak çalıştığını, iş verenin baskı ile kendisinden istifa dilkçesi aldığını , bu hususta davalı çalışanları hakkında suç duyurusunda da bulunduğunu, iş yerinde devamlı fazla mesai yapıldığı halde karşılığının ödenmediğini, ulusal bayram ve genel tatillerde de çalıştığını ancak bu çalışmalarının karşılığını da alamadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai alacağı, ulusal bayram ve genel tatil alacağı taleplerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenip ödenmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Yukarıdaki açıklamalar ulusal bayram ve genel tatil üceti alacağı için de geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta, Eylül/2010, Ekim/2010, Nisan/2010, Mayıs/2010, Kasım/2011 aylarına ait ücret bordrolarında “bayram ve resmi tatil” adı altında tahakkuların olduğu, söz konusu bordrolar her ne kadar davacı tarafından imzalanmamış ise de karşılıklarının banka kanalı ile ödendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda yukarıdaki açıklamalar gereğince bodrolarındaki tahakkular banka hesap hareketleri ile karşılaştırılarak ödenip ödenmediği tespit edilmeli, tahakkuk ettirilen miktarların banka kanalı ile ödendiğinin tespiti halinde bu miktarlar toplam hesaplanan ulusal bayram ve genel tatil ücreti miktarından mahsup edilmelidir. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.