Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/8747 Esas 2016/10346 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8747
Karar No: 2016/10346
Karar Tarihi: 13.12.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/8747 Esas 2016/10346 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/8747 E.  ,  2016/10346 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalı aleyhine 10/10/2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil (önalım hakkından kaynaklanan) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12/12/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptal tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar temyiz etmiştir.
    Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
    TMK"nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur.
    Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer.
    Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
    TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 298 uyarınca gerekçenin hüküm sonucu ile uyumlu olması zorunludur.
    Somut olaya gelince;
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- İşbu dava, davalı ... ....’e yapılan hisse satışından kaynaklanan önalım hakkının kullanımına ilişkin olup satış tarihi 12.11.2009’dur. Davanın açılma tarihi ise 20.05.2014’tür. Satış tarihi ile davanın açılma tarihi arasında yasada öngörülen 2 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olduğundan bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekirken bedel depo edilmediğinden davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de hüküm sonucu itibari ile doğru olduğundan bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının ilk fıkrasında yer alan “Bedel depo edilmediğinden” ibaresinin hüküm sonucundan çıkarılarak bunun yerine “Hak düşürücü süre geçtiğinden" ibaresinin yazılmasına, hükmün HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    13.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.