20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/12512 Karar No: 2016/365 Karar Tarihi: 14.01.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/12512 Esas 2016/365 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/12512 E. , 2016/365 K. "İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada Antalya 2. Asliye Ticaret ve Antalya 10. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, davacı kooperatifin tacir olmadığı, davalı gerçek kişilerin kooperatifin eski yöneticileri, taşınmazın alıcısı ..."in ise vakıf olduğu, davacı ile eski yönetim kurulu üyeleri olan davalıların tacir olmadığı sabit olup, davalı vakfın TTK"nın 16/2. maddesinde yapılan düzenlemede tacir sayılmadıklarından uyuşmazlığın çözümünde TTK hükümlerinin uygulanma imkanı bulunmadığından davaya bakmaya asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, çözümlenmesi gereken hususun davacı kooperatifin 28.06.2009 tarihli genel kurul tutanağının geçerliliğini koruyup korumadığının belirlenmesine ilişkin olduğu, tapu iptaline ilişkin talebin genel kurul toplantı tutanağının geçersiz olması halinde mahkemece dinlenebileceği, bu şekilde talepler arasında hukuki bağlantı bulunduğu ve bu bağlantının kesilemeyeceği gerekçesiyle asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda davacı; 28.06.2009 tarihli genel kurulunda imar fazlası kalan 9.207 m2"lik hissenin en az rayiç değer üzerinden satışına karar verildiğini, ancak satışı yapılacak hissenin bulunduğu taşınmazın tapuda kayıtlı bulunduğu yer, ada ve parsel numarası, rayiç bedelinin nasıl belirleneceğinin belirtilmediğini, ayrıca kooperatif yönetim kuruluna da satış için herhangi bir yetki verilmediğini, ... ..., ... ... ve ... ..."dan oluşan yönetim kurulunun 1 yıl sonra 26.06.2010 tarihinde yapılan genel kurulda konunun yeniden görüşülmesi veya görüşülüp karar altına alınmış gibi gösterilmesini sağladıklarını, söz konusu genel kurulda bakanlık temsilcisinin bulunmadığını, bu nedenle usulsüz olduğunu, yapılan genel kurul gündeminin 5. maddesinde alınan kararın sahte olarak arsa satışına ilişkin karar alındığı şeklinde düzenlendiğini ve taşınmazın davalı vakfa satıldığını, davalılardan ... ..."in hem kooperatif yöneticisi hem de davalı vakfa ait okul aile birliğinin üyesi olarak görev yaptığını beyanla davalı ..."in ve kooperatif yöneticilerinin danışıklı olarak yaptığı belirtilerek bu işlem nedeniyle taşınmazın satışı yapılan hissesinin tapusunun iptalini, mümkün olmaması halinde dava tarihindeki gerçek değerinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kooperatif ile eski üyeleri ve taşınmazı satın alan vakıf arasında görülmekte olup uyuşmazlık 1163 sayılı Kooperatifler Kanunundan kaynaklanmaktadır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 99. maddesinde "Bu Kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır. Bu davalarda basit muhakeme usûlu uygulanır." hükmü yer almaktadır. Bu durumda, kooperatif hukukundan kaynaklanan uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14/01/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.