19. Hukuk Dairesi 2015/3317 E. , 2015/14827 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 36. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28/01/2014
NUMARASI : 2011/130-2014/10
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı adına düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan satın almış olduğu tüm malların bedelini kısmen nakit olarak,kısmen çekle ödediğini, ayrıca bozuk çıkan bir kısım mallar için iade faturası düzenlediğini, davacıya borcunun olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan 2.000,00 TL bedelli çekin takasta karşılıksız işlemi gördüğünün ve davacı şirket yetkilisine teslim edildiğinin anlaşıldığı, yine davalı tarafından ibraz olunan tahsilat makbuzu karşılığı davacı yana teslim edildiği beyan edilen 20.000,00 TL bedelli senetteki imzanın ise davalıya ait olmadığının tespit edildiği, bunun yanında senedin davalı hesabına önce alacak sonra da borç olarak kaydedilmiş olması karşısında cari hesaba etkisinin bulunmadığı, buna göre takip tarihi itibariyle davacı alacağının 3.775,96 TL olduğu, davacının işlemiş faiz talebinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalının icra takibine itirazının 3.775,96 TL asıl alacak üzerinden iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, taraflar arasındaki satış ilişkisi nedeniyle cari hesaptan doğan alacağının tahsili için icra takibi başlatmış, davalı aldığı malların bedelini ödediğini, ayrıca ayıplı çıkan mallar için iade faturası düzenlediğini savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu ve ek raporunda, 20.000,00 TL tutarındaki senet bedelinin ve 2.000,00 TL tutarındaki çek bedelinin ödenmediği ancak cari hesaba etkilerinin olmadığı, 7.500,00 TL tutarındaki çek bedelinin ise ödendiği kabul edilmiş ve davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, bilirkişi kök ve ek raporu denetime açık ve davalının itirazlarını karşılar mahiyette değildir, bu nedenle hükme esas alınması doğru olmamıştır. Mahkemece, uyuşmazlık konusu olan 2.000,00 TL bedelli çek aslının davacı yanca sunulamaması nedeniyle bedelinin ödenmiş olduğu kabul edilerek, ayrıca 20.000,00 TL bedelli olup yapılan incelemede davalı imzasını taşımadığı anlaşılan senedin ne şekilde davacı kayıtlarına alındığı tespit edilip, bu senede ilişkin olarak konusunda uzman yeni bir bilirkişiye tarafların defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak davalının itirazlarını da karşılayacak biçimde bir rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
../..
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 16.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.