16. Ceza Dairesi 2015/7373 E. , 2016/3429 K.
"İçtihat Metni"
Hükümlünün veya tutuklunun kaçması suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 292/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... Sulh Ceza Mahkemesinin 18.05.2010 tarihli ve 2010/426 esas, 2010/396 sayılı kararı müteakip, sanığın aynı eylemi dolayısıyla yapılan yargılama sonucunda 5237 sayılı Kanunun 292/1. maddesi gereğince 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... Sulh Ceza Mahkemesinin 21.12.2010 tarihli ve 2008/1006 esas 2010/638 sayılı kararı kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223/7. maddesinde "Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir." hükmünün yer aldığı, dosya kapsamına göre; ..."in 01.08.2008 tarihinde, hükümlünün veya tutuklunun kaçması suçundan ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 16.02.2010 tarihli ve 2008/35278 soruşturma, 2010/3652 esas, 2010/1484 sayılı iddianame ile açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 292/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair,.... Sulh Ceza Mahkemesinin 18.05.2010 tarihli ve 2010/426 esas, 2010/396 sayılı kararının verildiği, aynı sanığın aynı eylemi sebebiyle ... Cumhuriyet Başsavcılığının 15.10.2008 tarihli ve 2008/41305 soruşturma, 2008/19945 esas, 2008/3584 sayılı iddianamesi ile açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, .... Sulh Ceza Mahkemesinin 21.12.2010 tarihli ve 2008/1006 esas, 2010/638 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 292/1. maddesi gereğince 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği. ... Sulh Ceza Mahkemesinin 21.12.2010 tarihli kararı verildiği esnada aynı fiil nedeniyle aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm bulunduğundan, 5271 sayılı Kanunun 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu ...Genel Müdürlüğü 08.09.2015 gün ve 94660652-105-27-5956-2015-18504/59111 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunmuştur.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I) Olay:
..... Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunduğu sırada ... Bakanlığının kararı doğrultusunda.... Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna nakledildiği, hükümlünün infaz koruma memuru nezaretinde sevkinin yapıldığı sırada ... Otobüs Terminalinden firar ettiği, anılan bu eylemi nedeniyle hakkında... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15.10.2008 tarihinde .... Sulh Ceza Mahkemesine, 16.02.2010 tarihinde ise ... Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, ... Sulh Ceza Mahkemesince hükümlü hakkında 18.05.2010 tarih 2010/426-2010/396 sayılı kararı ile mahkumiyet hükmü kurulduğu ve bu hüküm 14.07.2010 tarihinde kesinleştirilerek infaza verildiği, .... Sulh Ceza Mahkemesi ise aynı olay nedeniyle açılan davada 21.12.2010 tarih ve 2008/1006-2010/638 sayılı kararı ile mahkumiyet hükmü kurup 31.03.2011 tarihinde kararın temyiz edilmediğinden bahisle kesinleştirme işlemi yaparak kararı infaza verdiği, aynı eylemi nedeniyle mükerrer dava açıldığı ve açılan her iki davadan da sanığın mahkumiyetine karar verilip her iki hükmün de Yargıtay incelemesinden geçmeksizin kesinleştiğinin anlaşılması üzerine ... Sulh Ceza Mahkemesince 13.11.2013 günlü ek karar ile infazın durdurulmasına karar verildiği, ilgili başsavcılık tarafından yazılı emir yoluna gidildiği ancak ...Müdürlüğünün 16.02.2015 günlü yazısı ile .... Sulh Ceza Mahkemesinin 21.12.2010 tarih ve 2008/1006-2010/638 sayılı kararında kanun yolu ile süresinin açıkça ve doğru olarak gösterilmemiş olması nedeniyle usulen kesinleşmemiş bulunan karar yönünden kanun yararına bozma incelemesine gidilmediği, bu nedenle anılan kararın yeniden 03.03.2015"de hükümlüye tebliğ edildiği ve 11.03.2015"de temyiz edilmeden kesinleştiği, bunun üzerine kesinleşme tarihi daha sonraki bir zamanda gerçekleştiği belirtilen .... .... Sulh Ceza Mahkemesinin 21.10.2010 tarih ve 2008/1006 Esas, 2010/638 Karar sayılı kararı hakkında kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II ) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
Temyiz edilmeksizin kesinleşen ... Sulh Ceza Mahkemesinin 21.12.2010 tarih ve 2008/1006- 2010/638 sayılı mahkumiyet kararının mükerrer dava olup olmadığına ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun "Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir" şeklindeki 223/7. maddesi karşısında, sanık hakkında aynı eyleminden dolayı yapılan yargılama sonucunda... Sulh Ceza Mahkemesinin 18.05.2010 tarihli ve 2010/426 esas, 2010/396 sayılı kararı ile mahkumiyet hükmü kurulmuş ve bu hüküm temyiz edilmeksizin 14.07.2010 tarihinde kesinleşmiş olduğu dikkate alınmadan, hakkındaki davanın reddi yerine yargılamaya devam olunarak yukarıda yazılı şekilde yeniden mahkumiyetine hükmedilmesinde,
İsabet görülmediğinden anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, .... Sulh Ceza Mahkemesinin 21.10.2010 tarih ve 2008/1006-2010/638 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.